Inside 3D Printing
Misafir Yazarlar, 12 Mayıs 2013İSMAİL UTKU TOPRAK – Her-an.org ekibi olarak 22-23 Nisan tarihleri arasında New Yorkda düzenlenen Inside 3D Printing konferansındaydık. Nasıl geçtiğini, neler anlatıldığını ve kimlerle tanıştığımızı gelin beraber okuyalım.
21 Nisan 2013
Günü daha verimli geçirme hedefiyle, karar verildiği gibi 18:20 uçağı ile Istanbuldan havalandık. Seyahatin süresini 10 saat 35 dakika olarak açıklayan Kaptan’ın sesinde de “bu yol nasıl bitecek” sorusu hissediliyordu. Kitap okumak için müthiş fırsatlar veren uçak seyahatlerini hep sevmişimdir. Konferans’ın onur konuğu olan Hod Lipson’un yeni çıkan kitabı “Fabricated’ı” bitirebilmek için de güzel bir fırsattı bu seyahat. Yerel saat ile 16:50’de indiğimiz JFK havalimanından taksi ile otelimize doğru yola çıktık. Taksi’nin Türk sürücüsü ile muhabbet koyulaştıkça enerjimiz de arttı ve vücut saatimiz, yerel saat ile arasındaki farkı yavaş yavaş kapatmıştı bile.
Queens’den Manhattan’ın göbeğine direk bağlanan, 7 nolu metro’nun hemen dibine yapılmış otelimiz henüz Google Streetviewde görünmüyordu. Hemen odamıza yerleştik, sağ salim ulaştırdığı için Rabbimize şükredip, 23:30 sularında yattık. Zira ertesi gün çok yoğun bir program bizi bekliyordu.
22 Nisan 2013
Sabah 6:30 gibi otelden ayrılıp, metro ile kongre merkezine doğru yol alırken ne kadar da çok kişinin müşkül durumda olduğunu müşahade etmek içimi burktu. Bir çoğu kendine kendine konuşan bireysel tüketim sistemi’nin kurbanlarıyla aynı vagonda bireysel üretim’in geleceğini düşünürken yol bitmişti bile.
Kapılarını 9:00da açacak olan konferans salonlarına kayıt işlemleri birazdan başlayacaktı. Yol üzerinden aldığımız yulaf ezmesi ve kahve ile az sonra kalabalıklaşacak salonun sakinliği içinde kahvaltımızı yaptık.
Kayıtların başlamasıyla salondaki kalabalıkta arttı ve ben de kendimi sıraya girmiş olarak buldum.
“Geleceği imal etmek” adlı açılış konuşmasını 3D Systems’ın CEO’su Avi Reichental yaptı. Hod Lipson’un sahneye çağırdığı Avi Bey, üssel olarak hızlanan teknoloji’nin getireceği değişimlere, firmalarının 3D yazıcılar ve 3D hizmetlerle nasıl yeni açılımlar sağlayabileceklerini anlattığı bir sunum yaptı.
İsrail doğumlu, 60 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim ve Ray Kurzweil’in kuruculuğunu yaptığı Singularity Üniversitesinde “Nanoteknoloji ve Dijital üretim” departmanı eşbaşkanlığını da yürüten Avi Bey ile ayak üstü sohbet etme imkanı bulduk. Kendilerinden yakın zamanda röportaj yapma konusunda da söz aldık.
Açılış konuşması sonrasında, aynı anda 2 ayrı salonda devam edecek olan seri konferanslara sıra geldi.
“3D basım için tasarlama ve 90 dakikada tasarımdan üretime” adlı oturumla devam eden etkinlikte, tasarımın ABC’si ve 3D basım amaçlı tasarımlardaki püf noktalar tartışıldı. Katman hazırlama (dilimleme) ve iç dolgu algoritmalarına yeni bakış açıları getirildi. 3D yazım dosya tipi STL formatı’nın yeni hali, Hod Lipson’un liderliğinde hazırlanan AMF formatı üzerinde duruldu.
İlk ara sonrasında, “Doku üretiminde 3D üretim teknolojileri” başlıklı sunuma katıldık. 3D basılabilen menisküs, omurilik diski, kalp kapakçığı ve kulak projelerini yürüten Cornell Üniversitesi hocası Lawrence Bonassar, yaptıkları deneyler ve sonuçları üzerinde durdu. Sonrasında “Sağlık ürünleri’nin endüstriyel 3D üretimi” konulu sunumla devam eden etkinliğe verilen öğle arası ile biz de fuar alanına doğru yöneldik.
Konferanslardan daha fazla teveccüh çekmeyi başaran fuara, açıldığı ilk saat boyunca girmek pek mümkün olmadı. 3D Systems’ın girişe konumlandığı fuar alanı, Makerbot, Solidoodle, Makergear, Formlabs, Up! gibi ev tipi 3D yazıcı firmalarından tutun Mcor, Objet ve Stratasys gibi profesyonel yazıcı firmalarına kadar birçok firmaya ev sahipliği yapmıştı.
Piyasaya sürdüğü hem kaliteli hem de uygun fiyatlı 3D yazıcılarlıyla ünlü Maketbot firmasının önünde oluşan kuyruklar ve CEO’su Bre Pettis’e olan ilgi hayli şaşırtıcıydı. Biz de bir fotoğraf çekinmekten geri durmadık.
Dikkat çeken diğer bir firma, 2012 senesi Eylül ayında Kickstarter sitesinde 2.945.000 USD gibi rekor bir bağış toplayan Formlabsdı. 50.000 USD üzerinde fiyat etiketlerine sahip cihazların kullandığı bir teknolojiyi, 3000 USD’lik yazıcılarına entegre etmeyi başaran takımın lideri ve firma’nın kurucusu Maxim Lobovsky ile görüştük.
499$’dan başlayan fiyatları ile Amerikada adından çokça söz ettiren Solidoodle’dan, yakında Türkiyede ürünlerini satacakları bilgisini aldık.
Fuarda hareket devam ederken, “Fabricated” kitabı’nın yazarları Hod Lipson ve Melba Kurman’ın kitap imza etkinliği’nin başlaması ile yeni bitirdiğimiz kitabı imzalatmak üzere fuar alanından ayrıldık. Sıramızı beklerken yayınevini’nin elindeki tüm kitapların tükendiğini öğrendim; iyi ki yanımızda getirmişiz.
Katıldığımız tüm oturumlarda moderatörlük yapan Hod Lipson ile 3D üretimin geleceğini konuştuk. Dijital üretim konusundaki otoritelerden biri olmasına rağmen mütevazi kimliğiyle dikkat çeken Hod Bey’den röportaj vermesi hususunda söz aldık.
Konferansın 2.bölümü Shapeways ile başladı. Shapeways, merkezi New Yorkda bulunan ve ürünlerinin tamamını profesyonel 3D yazıcılarla üreten yeni nesil bir firma. Gümüşten ve aluminyumdan, naylon’a kadar geniş bir malzeme yelpazesi de sunan firmanın CEO’su Peter Weijmarshausen’in yaptığı sunum oldukça beğeni topladı. “Geleceğin fabrikası” lakaplı şirketleri’nin 30 milyon USD değerinde yeni bir yatırım aldığını da burada duyurdu.
Inside 3D Printing etkinliği’nin 2.günü girişimci sunumları, eğitim faaliyetlerinde 3D yazıcı kullanımı ve yazılımsal gelişmeler konu başlıkları ile dolu dolu geçti. Oturum konularının çeşitliliği, davet edilen konuşmacıların ve genel olarak katılımcıların dijital üretim konusunda bilgi ve deneyim sahibi olmaları etkinliğin kalitesini yükselti. Etkinlik aynı isim altında Temmuzda Chicago, Eylülde San Jose ve Ekim ayında Singapurda devam edecek.
“Inside 3D Printing” yazısına bir yanıt var
Bir cevap yazın
1 Ekim 2017
24 Eylül 2017
17 Eylül 2017
3000 $ mı yanlışmı okudum yoksa . böylesine bir cihazı en az yüzbin dolar olur diye tahmin ediyordum. bizim ülkemizde ne kadar geç satışa çıkarsa o kadar faydalı olur. hatta buna sahip olmak isteyenlerden sabıka kaydı filan alınmalı. demedi demeyin.