3 ebeveynli bebekler
Misafir Yazarlar, 7 Mart 2015ALİ MUSA ARSLAN – İnsanlık yeni bir oluşumla karşı karşıya: 3 ebeveynli bebekler. 3 ebeveynli bebekler tüp bebek yönteminden devşirilmiş, bebeğin mitokondriyel DNAsının 3. kişiden geldiği bir metodla dünyaya gelirler. Prosedür mitokondriyel rahatsızlıkları önlemek amacıyla geliştirilmiştir. Vücudun enerji kaynağı mitokondriyel rahatsızlıklar genlerdeki bir bozukluktan kaynaklanmaktadır. Bu bozuk mitokondriler çocuklarda ölümcül organ kayıplarına ya da epilepsi gibi rahatsızlıklara sebebiyet verebilmektedir. Ama bu konu aynı zamanda biyoetik alanında da dikkate değer tartışmaya yol açmıştır.
Prosedür şu anda hiç bir ülkede meşru olmamasına rağmen Birleşik Krallık’ta bu geçtiğimiz aylarda tartışıldı ve parlamento üyelerince 382ye 128 oyla kabul edildi. Yani Birleşik Krallık dünyada bu prosedürün meşrulaştığı ilk ülke olacak gibi duruyor. Tasarıya konu olan mitokondri bağışı bir genetik müdahale olmadığı, hücrenin çekirdeğindeki kromozomların 22000 geninden ziyade hücrenin küçük enerji üreticisi mitokondrinin 37 geninin taşınmasından ibaret olduğu gerekçesiyle savunulmaktadır. Parlamento üyelerinden Fiona Bruce ise bu prosedürle birlikte çocuklar üzerinde kontrol edilmeyen deneylerin yapılmasını onaylamış olacağız ve bir kere onayladıktan sonra ise bu deneyler nerede son bulacak, toplum için geriye dönüşü olmayacaktır diyerek tasarıya karşı çıkmakta. İngiliz ve Katolik kiliseleri, Human Genetic Alert, Hıristiyan Tıp cemiyeti, doğmamış çocukların korunması topluluğu ve İngiliz İslami Tıp derneği projeye bir insanın genetik yapısına müdahale etmek ciddi etik sonuçlar doğuracaktır, dizayn edilmiş genetiği değiştirilmiş bebeklere giden yolu açacaktır diyerek muhalefet etmekteler. Ayrıca tekniğin güvenliğiyle ilgili endişelerini de dile getirmekteler. David King de etik çizgiyi bir kere geçtikten sonra, dizayn edilmiş bebeklere giden adımı atmamak çok zor olacaktır demektedir.
Bu uygulamaların yeterince tartışılmadan hayata geçirilmeye çalışılması müthiş bir tehlike oluşturmakta. Belki de aile kurumunun altına dinamitler yerleştirilmek üzere. Üstelik güvenliği ve sonuçları bu kadar belirsiz bir projede bu denli ısrar edilmesi ve genler gibi karmaşık bir yapı için niceliksel bir şekilde 37 genin 22000 gen yanında lafı mı olur gibi komik bir biçimde savunulması; daha mitokondrinin kalıtsal karakteristik özelliklerin aktarımında oynadığı rol hakkında açık bir bilgi elde edilmeden yapılmaya çalışılması kötü niyeti, bunun sadece atılacak büyük adımların önündeki “masumane(!)” adım olduğunu açık ediyor gibi durmakta.
1 Ekim 2017
24 Eylül 2017
17 Eylül 2017