Singularity Üniversitesi Zirvesi – Sevilya, İspanya
Faruk Ay, 19 Nisan 2015Singularity Üniversitesi Avrupa’da etkinlik düzenlemeye devam ediyor. İlki geçtiğimiz Kasım ayında Amsterdam’da düzenlenen etkinliğin ikincisi 12-14 Mart tarihlerinde İspanya’nın Sevilya şehrinde gerçekleştirildi.
İlk akla gelen soru: Avrupa’nın birçok büyük şehri varken etkinlik için neden Sevilya seçilmişti?
İspanya’nın 4. büyük şehri olan bir dönem Endülüs Müslümanları’nın da başkentliğini yapmış Sevilya (İşbiliye) hala bölgenin kültür ve sanat alanında merkezi olarak kabul ediliyor. Sevilya seçiminde en etkili isim 2011 yılında Singularity Üniversitesi programlarına da katılmış olan Luis Rey.
Başarılı bir eğitimci olan Rey, 18 ay süren çalışmaların ardından devletin, eğitim kurumlarının ve özel teşebbüslerin desteğini alarak şu ana kadar yapılan en büyük Singularity etkinliğinin gerçekleşmesinde önemli bir rol oynadı. 35 ülkeden gelen 1200’den fazla katılımcının konuk olduğu etkinlik 3 gün sürdü. Katılımcı sayısını artıran en önemli etkenlerden biri de bölgedeki üniversitelerin verdiği destek ile etkinliğe ücretsiz katılan öğrenciler oldu.
Etkinlik genç müzisyenlerden oluşan “Sinfonietta de San Francisco de Paula”nın konseri ile başladı. L.V Bethoveen’ın “Prometheus’un Yaratıkları” bestesi icra edilirken aynı zamanda perdeye yansıtılan “Eksponensiyel Prometheus” adı verilen teknoloji ile çalınan müzik dijital olarak görselleştirildi. Tanrılardan ateşi çalarak insanlığa hediye eden Prometheus’un kullanıldığı bu sembolik açılış sonrasında etkinlik boyunca Singularity Üniversitesi insanlara yeni ateşi, “eksponensiyel teknolojileri” takdim etti.
Devlet düzeyinde ilginin yüksek olduğu, hatta İspanya Kralı Felipe VI’nın da mesaj göndererek destek verdiği etkinliğin açılış oturumunda doğal olarak devlet yetkililerine yer verildi. Etkinliğin İspanyolca gerçekleşen yegane oturumunda, Endülüs bölgesi Ekonomi Bakanı Jose Sanchez Maldonado, Sevilla Belediye Başkanı Juan Ignacio Zoido ve Telekomunikasyon ve Bilgi Toplumu Genel Sekreteri Victor Calvo-Sotele özet olarak yeni teknolojilerin kendileri için bir fırsat olduğunu ve Sevilya’nın Avrupa’nın Silikon Vadisi olmaya aday olduğunu, bu konularda devlet olarak her türlü desteğin verileceğini belirttiler.
Görünen o ki İspanya’nın ve daha büyük resimde Avrupa’nın içinde bulunduğu ekonomik buhranların etkisi ile Singularity Üniversitesi devlet yetkililerini etkilemekte zorlanmamış. Çoğu Singularity Üniversitesi’nde görevi olan konuşmacılar da yaptıkları sunumlarda bu parlak geleceğe ve fırsatlara dikkat çektiler. Örneğin Ramez Naam’ın sunumu enerji konusunda İspanya’nın (ve aynı coğrafi avantajı bulunan Türkiye’nin) nasıl etkin bir şekilde güneş enerjisi elde edebileceğinden ve bunu Avrupa’ya satarak bölgede yükselen bir ekonomik güç olacağından bahsetti.
Etkinlik içerik olarak Amsterdam’daki etkinlikten farklı değildi. Singularity Üniversitesi kadrosu dışında herhangi bir konuşmacı yoktu. Hatta Singularity Üniversitesi’nin en önemli isimlerinden olan Peter Diamandis dahi katılmamıştı. Durum böyle olunca karşı görüş ifade etme ya da eleştiri namına herhangi bir tartışma yaşanmadı.
Sunumlar Amsterdam’daki etkinlikle hemen hemen aynı içeriğe sahipti. Konuşulan konularla ilgili olarak dört bölüm halinde yayınladığımız B. Sadık Ünal’ın detaylı analizlerini okuyabilirsiniz: Singularity Avrupa Zirvesi Günlüğü 1 – 2 – 3 – 4
Genel bir analiz yapmak gerekirse, 2006 da Stanford Üniversitesinde başlayan Singularity Zirveleri geçtiğimiz 3 sene içinde farklı bir dil kullanmaya başladı, Kurzweil’in özellikle akademi tarafından uçuk bulunan fikirleri ve öngörüleri üzerinden gitmek yerine cepheyi genişletme ve daha çok destekçi bulmak amacıyla farklı bir yol izlemeye başladılar. Bu yeni yolda eksponensiyel teknolojiler olarak adlandırılan teknolojilerin (Nanoteknoloji, Robotik, Genetik Mühendisliği, Biyoteknoloji vb.) hem tanıtımı, hem hayatlarımızı / işimizi nasıl değiştireceği hem de Singularity Üniversitesinin bu musluğun başında yer aldığı altını çize çize vurgulanmakta. Kurucuları arasında Google’ın yer aldığı bir organizasyonun haliyle söylediklerinin ciddiye alınmaması mümkün değil. Özellikle söylemlerinden olabildiğince Ölümsüzlük, Singularity, Süper Zeka gibi kavramları çıkarıp yerlerine uzun yaşam, eksponensiyel teknolojiler, dar yapay zeka (ör: google araba projesi) gibi daha cazip ve eleştirilmesi kolay olmayan konularla dikkat çekmek, özellikle genişleme stratejilerini üzerine inşa ettikleri devlet desteği ve eğitim camiası tarafından daha hızlı kabul görüp ilerlemek istiyorlar. Etkinlikte Transhümanizm ve Singularity kelimeleri çok nadir kullanıldı hatta Brad Templeton kendisiyle görüşmemiz sırasında biraz da memnuniyetsiz görünerek Singularity’nin sadece ismi kaldı burada meselenin aslından bahsetmiyoruz demişti.
Uzakdoğu’da neden henüz bir etkinlik yapılmadığını sorduğumuz Rob Nail, kapalı oturumlar düzenlediklerini sürecin genelde böyle başladığını büyük etkinlikler için Luis Rey gibi yerel etkin isimlerle işbirliği yaptıklarını söyledi, yakında dünya’nın birçok farklı yerinde Singularity etkinlikleri görmeye başlamamız mümkün. (Konuşmamızdan bir süre sonra Singularity Üniversitesi bir sonraki etkinliğin Güney Kore’nin başkenti Seul’de yapılacağını internet sitesinden duyurdu.)
1 Ekim 2017
24 Eylül 2017
17 Eylül 2017