Tolkien ve Singularity – 2
Misafir Yazarlar, 20 Eylül 2015Tolkien’in Tek Yüzüğü ile Singularity’nin Yapay Zekası Karşılaştırması
Bu karşılaştırma Tolkien’in evrenindeki eskatalojik/ahirzamana ait arkaplanın aynı zamanda bizim çağımızın ahirine de atılmış bir mektup niteliği taşıyıp taşımadığını anlamak açısından faydalı olacaktır.
Bu karşılaştırma Yüzüklerin Efendisi’nin hakikate uygun paternlerinin, kendilerini gelecekte tekrar etmeye ve geçmişi olduğu gibi geleceği de okumaya ne derece faydalı olacağının anlaşılması açısından önemlidir. İlahi perspektifte iki tür tecelliden bahsedilebilir. Bunlardan bir tanesi vahidi tecellidir ki kendisini ayniyete yakın bir misliyet içinde tekrar eder. Diğeri ise; Ehadi tecellidir ki benzemezlik içinde, öncesinde benzeri ve sonrasında tekrarı olmayan bir dalga boyunun mahsulüdür. Biz burada biraz daha benzemezlikler (teklik durumu – yegane oluş – ehadi tecelli) değil de, benzerlikler üzerinden kurgu veya keşif olan bir çağın tefekkür aynasında geleceği izlemeye çalışacağız.
İlk bölümde ilahi sıfatların taklidi/simülasyonu penceresinden yüzük ve Yapay Genel Zeka’nın paralellikleri üzerinde duracağız. Bu noktada zorunlu bir açıklama olarak şunu da belirtmeliyim:
İlahi sıfatlara tenzih açısından bakmak gerekir. Allah, sıfatlarında, zatına ait olan bir benzemezlik içindedir. Bilme kavramını ve bilgiyi yaratanın; ezeli olarak bilenin bilmesi, sonradan öğrenme ve bilme açısından sadece nicelik yönüyle değil nitelik yönüyle de tamamen farklıdır. Yaratıcının bilmesi ile yaratılmışların bilmesi, özü itibariyle cansız nesnelerin, yani donanım ve yazılım diyebileceğimiz nesnelerin bilmesi ile niteliksel bir farka sahiptir. Diğer yandan bu nitelik farkını göremeyecek zihinler ve özellikle de bu devrin insanının tanrısal olan ile beşeri olanı ayırt etmedeki kabiliyetsizliği ve cehaleti dolayısıyla niceliksel her sıçrama bir nitelik değişimi gibi algılanabilmekte ve insanların algısında tanrısallık simülasyonu oluşturulabilmektedir. Yoksa nihai olarak çok gelişen bir makinenin veya geçmişin ilimleri ile yapılan bir yüzüğün veya böyle bir kurgunun ürünü bir yüzüğün, ilahi sıfatları taşıyabileceğini düşünmüyoruz. Sadece, bugünün gittikçe sığlaşan dini algısından doğan boşlukta, bu tarz bir teknolojinin büyüleyici etkisinin, bu yönüyle hakikat ile hayali bütünüyle birbirine karıştırabileceğini düşünüyoruz. Algı sığlaşması sonucu hakikat, gerçek, ilüzyon ve simülasyon gibi kavramların arasındaki sınırlar flulaşmış ve devrin insanı gerçek ile simülasyonu -işlediği cinayetin büyüklüğünü farketmeden- değiştirebilecek düzeye inmiştir.
Tek/Hükmeden Yüzük ile Yapay Genel Zeka Karşılaştırmaları
Nihai anlamda ilahi sıfat ve isimlerin gerçeğinden ayırt edilemez bir simülasyonunun yapılması aklen mümkün olmasa da, bu isim ve sıfatların insan aklındaki karşılığının simüle edilebileceğini düşünüyoruz. Sıralayacağımız sıfatlar ve bir sonraki yazıda ele alacağımız Esma-ı İlahi açısından, Tek/Hükmeden Yüzük’ün sebep olduğu ilüzyon (hikayeye göre) ve tasarlanan, tanımlanmaya çalışılan Yapay Genel Zeka’nın sebep olacağı aldanma/ilüzyon ve simülasyon karşılaştırılacaktır.
1) Hayat Sıfatı Açısından Yüzük ve Yapay Genel Zeka
Tek Yüzük, sahibine ve yüzük tayflarında olduğu gibi yüzüğün sahibinin dilediklerine -eğer hayat denebilirse- çok uzun ve sanki ölümsüz bir hayat sunuyor. Gollum’un asırları aşan hayatı ve Bilbo’nun yüzüğü elinde tuttuğu 111. yaşgününe kadar yaşlanmaması ve Sauron’un ruhunun yüzüğe bağlı olarak bir çağ sonra tekrar ortaya çıkması, yüzük ile hayat sıfatı arasındaki ilişkiyi gösteriyor.
Singularityciler ise ölümsüzlüğün/ölümün mağlup edilmesinin bilgisayar teknolojisinin gelişmesi ile irtibatlı olduğunu düşünüyorlar. Omega Point denen noktadan, yani bir “zeka patlaması” yaşandıktan sonra, nihai hedef olan ölümsüzlüğe ulaşacaklarını öngörüyorlar. Bu noktada tek görüş veya formül üzerinde durulmasa dahi özetle; yapay zekanın herşeyde olduğu gibi ölümün fethedilmesinde de öncü bir rolü olacağı değerlendirilmesi başat bir değerlendirme. Şu anki teknoloji ile asıl amaçlanan ölümün ertelenmesi ve olası bir Yapay Genel Zeka’nın gelişeceği ve ölümsüzlüğün reçetesini insanlığa sunacağı ana yetişinceye kadar yaşayabilmek. Ayrıca zihnin/beynin nakledilebileceği, “upload” edilebileceği bir bilgisayar teknolojisi teorisi de var.
Netice olarak; Allah’ın hayat sıfatını simüle edebileceği gibi bir küstahlık taşıması yönüyle, Yapay Genel Zeka ve yüzük benzerlik taşıyor.
2) İlim Sıfatı Açısından Yüzük ve Yapay Genel Zeka
Sauron, karanlık bilginin efendisi olarak taşıdığı tüm bilgiyi, kötülüğü ve hüneri yüzüğe veriyor. Bu çağın aklına göre bir nevi “upload” ediyor. Bu noktada belki zihin/beyin yükleme (brain uploading) de nazara alınabilir. Dolayısıyla yüzüğün bilgi katmanıyla çok ilgisi var. Aynı zamanda yüzüğü kendi potansiyeline uygun kullanabilecek insanların da alimlerden oluşması çok ilginç bir yönünü temsil ediyor. Saruman, Sauron’un yerine geçmek için yüzüğü istiyor. Gandalf, aynı akıbetin başına gelmesinden endişe ettiği için yüzüğü eline dahi almaktan çekiniyor ve Galadriel’in yüzleştiği imtihan ise bir nevi Sauron’a dönüşme ihtimali oluyor ki, o bunu reddediyor. Yüzüğün diğer taşıyıcıları ise kabiliyetsizlikleri/bilgisizlikleri nispetinde yüzüğü basit amaçlar için kullanan ve nihayetinde ise Sauron’a teslim etmeye mecbur kalacak postacılar hükmünde. Yüzüğün yapımı bilgi ile irtibatlı olduğu gibi kullanımı da bilgi, hüner gerektiriyor. Nihai durumda bu alet/yüzük, sahibi ile birleşiyor ve tek bir varlık oluyor. Bu varlık ile bilgisi herşeye yeten bir ilim sıfatı taklitçisine/simülatörüne dönüşüyor.
Yapay Genel Zeka’ya oran ile ancak evcilik oyunu mesabesinde sayabileceğimiz Google Arama Motoru ve genel olarak internet, şimdiden “herşeyi bilen” bir konuma yükselmiş durumda. Beklentiler doğrultusunda İnsan zekası eşdeğerinde veya ötesinde bir Genel Zeka formu ile birleşip şu anki hızını milyon, milyar kat arttırmış bir algoritmaya “herşeyi bilen” sıfatı verilmesi ihtimalden asla uzak değil.
Özetle, kendi yapısının bilgiye dayanması ve kendisinin de bilginin kaynağı olması, herşey gibi bilgi üzerinde de hakimiyet vaat etmesi açısından yüzük ve yapay genel zeka birbirine benzemektedir.
(Önümüzdeki yazıda sıfatları sıralamaya devam edeceğiz ve Evvel, Ahir, Zahir, Batın isimleri üzerinden Yapay Genel Zeka ve Yüzük karşılaştırmalarına değineceğiz.)
Ahmet Mesut Bozkurt’un SUTUBOGDA.COM sitesindeki yazısından alıntıdır.
“Tolkien ve Singularity – 2” yazısına bir yanıt var
Bir cevap yazın
1 Ekim 2017
24 Eylül 2017
17 Eylül 2017
Çok güzel bir yazı. Özellikle “İlahi sıfatlara tenzih açısından bakmak gerekir.” ile başlayan paragraf bütün olayı özetliyor. Şahsen google’ın çalışmalarını da yakından takip eden birisi olarak gerçekten yapay genel zeka’ya yavaş yavaş da olsa ilerliyorlar. Tabi ki ilk aşamada akla deep learning algoritmaları geliyor, ben de ilgilendiğim için ama kimbilir başka neler var. Tabi http://petapixel.com/2015/07/02/google-apologizes-after-photos-app-autotags-black-people-as-gorillas/ bu haberdeki gibi ırkçı bir durum olduğunu düşünmüyorum çünkü yapay sinir ağları da %100 tanıma sağlamıyor. Deterministic bir algoritma değil. Özellikle ilk öğrenmeye başladıklarında rasgelelilik var ve tecrübeyle öğreniyorlar. Sürücüsüz araçları gibi.ama diğer taraftan, biz insanlar da %100 tanıyamayabiliyoruz. belki bizim de “algoritma” mız buna benzerdir. Yıllar süren cognitive science araştırmaları var sonuçta. Beynin çalışma mantığını çözüyorlar. %100 olmasa da en azından bu kısımları. Hala çok eksik kısımları olsa da belki beyni çalışma mantığı olarak bilgisayara aktarmak, algoritmaya dökmek mümkündür. Ama yazımın başında bahsettiğim, gerçekten güzel açıkladığınız paragraf gözardı edildiği için insanlar yanılgıya düşüyor. insan zekasında makine ve google arama motoru gibi “herşeyi bilen” bişeyin birleşiminin “Tanrı” olacağı varsayımı işte bu paragraf anlaşılmadığı için büyük bir yanılgı bana göre de. Allah sonumuzu hayır etsin.