Uzayda Habitat Projeleri

, 25 Ekim 2015

Google Lunar X Prize (GLXP) yarışmasına katılan İsrailli kar amacı gütmeyen SpaceIL şirketi, Elon Musk’ın sahip olduğu SpaceX’le Falcon 9 roketiyle 2017’nin ortalarında uzaya gönderilmek üzere anlaşma imzaladı. Misyonunu başarıyla tamamlaması halinde 30 milyon dolarlık ödül kazanacak olan SpaceIL’in CEO’su Eran Privman proje gerçekleşirse İsrail’de bir “Apollo” etkisi oluşturacağını ve projenin gelecek nesillerin STEM’i (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) daha çok takip etmeleri/benimsemeleri noktasında ilham olacağını belirtiyor. Proje aynı zamanda İsrail’i Ay’a araç yollayan 4. ülke konumuna getirecek. Daha önce Ay’a yumuşak inişle ABD, Rusya ve Çin araç göndermişti. İsrail haberi resmi twitter adresinden duyurdu. İsrail aynı zamanda uydu ve haberleşmede dünyanın en önemli ülkerinden biri.

habitat1

GLPX’ye sadece İsrailli şirket katılmadı. Malezya, İtalya, Almanya, Hindistan, Brezilya gibi birçok ülkeden 16 takım katıldı. Türkiye’den kimse yok. 80 milyonluk ülkeden bir tane takım çıkmaması yeni dünya düzeni denen şeyi hiç anlamadığımızı gösteriyor. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Konuşmaya gelince mangalda kül bırakmayıp onca imkanlarına rağmen kılını kıpırdatmayan, çağrılara kulak tıkayan, ikna çabalarına karşı ölü taklidi yapanlara ne diyebiliriz ki…

Devletten bağımsız özel bir girişimin, başka bir özel girişimin düzenlediği yarışmayla aya ilk defa araç yollayacak olması ulus ötesi şirketlerin rolünü ortaya koyuyor. Yarışmanın kurallarından bir tanesi katılımcıların devlet desteği almaması. Alphabet’in Google gibi bir iştiraki olan GLPX, henüz devletlerin başaramadıkları uzay misyonlarını çeşitli teşviklerle şirketlerin gerçekleştirmesini sağlıyor. Bu basit gibi görünse de aslında çok su götürür bir konu. GLPX, internetle beraber literatürümüze giren paylaşım ekonomisinin yani birkaç ülkenin veya 50-100 tane şirketin ürettiği, geriye kalanların tükettiği dünya yerine herkesin üretebildiği dünyanın uzay girişimlerine yoğunlaşmış bir kuruluş.

Ağustos ayında GLPX’i ziyaret eden Barrack Obama’nın söyledikleri önemli ;
“And then there are the folks at Astrobotic Technology in Pittsburgh. They are shooting for the Moon. Literally. With plans to land a rover on the lunar surface within the next couple of years. Which is pretty exciting… I wouldn’t mind, you know, seeing how that turns out!”

“In America, that’s who we’ve always been. We explore next frontiers, we’re pioneers with a vision for tomorrow, whether it’s Lewis & Clark, Sally Ride, we’re the nation of Franklin and Edison and Carver and Salk and Gates, and the folks here today are heirs to that legacy. They’re the driving force in a 21st century economy.”

Bu sözler bende farklı bir çağrışım yapıyor. Obama’nın bahsettiği Lewis & Clark ABD başkanı Jefferson’un Fransa’dan alınan Louisiana bölgesini keşfetmeleri için görevlendirdiği kaşifler. Yolculukları 1804’te başlayıp 1806’da bitmiş. Yani 200 sene önce bugün dünyanın en büyük ülkesinin yer aldığı amerika kıtasının önemli bir kısmı bilinmiyordu. Bu olaydan yaklaşık 150 sene sonra Marshall McLuhan elektronik medyanın gelişmesinin sonucu olarak dünya için küresel köy (global village) kavramını ortaya attı. Özellikle internetin iyice yaygınlaştığı 2000-2010 yılları arası o kadar çok kullanıldı ki parodileşmeye başladı. İletişim ve ulaşım imkanları çoktan hazmedildi, fıtrileşti. Artık iyice bayatlamış durumda. Bugünün Louisiana’sı Ay, Lewis & Clark’ı özel şirketler, o dönemki Jefferson’un yerini Google aldı. Belki 50 sene sonra sonra biri güneş sistemini köye benzetecek. Birileri de yeni keşfedilen topraklarda maden arayacaklar.
Daha önce yazılarımızın birinde bahsettiğimiz uzayda mülkiyet haklarını düzenleyen göktaşı madeni kanunu da şekillenmeye başladı ve taslak metin senatoya sunuldu. Tasarının lobi faaliyetlerini yürüten Planetary Resources (PR) ve Deep Space Industrıal (DPI) şu ana kadar herhangi bir pürüz çıkmamasından memnunlar. Mülkiyete hakkına dair madde şu şekilde;


“Any asteroid resources obtained in outer space are the property of the entity that obtained such resources, which shall be entitled to all property rights thereto, consistent with applicable provisions of Federal law and existing international obligations.” -H.R. 1508

Yasa çok açık şekilde göktaşı kaynaklarının haklarının şirketlerde olacağını söylüyor. Bu yasanın kabul etmesiyle birlikte uzun vadede uzay ticaretine yatırım yapan şirketlerin sayısının artması bekleniyor. Özellikle uzay madenciliğinde PR ve DPI başı çekmesi çekmesine rağmen yeni oyuncular da palazlanmaya başladı. Son dönemde dikkatimi çeken Shackleton Energy (SE) ve Bigelow Aerospace (BA) var.

BA finansal olarak daha rahat bir şirket. Şirket 1998’de kurulmuş. Şirketin sahibi Robert Bigelow aynı zamanda Budget Suitesof America oteller zincirinin sahibi. 2013’te 250 milyon dolar yatırım yapılmasıyla vites arttırdılar. 2015 için 500 milyon dolar yatırım planları bulunuyor. BA’da gelecek ayda habitat kurmak istiyor. Şu an için BA330 adında bir modülleri var. 330 m2’lik bir uzay istasyonu. Tahmin edebileceğiniz üzere taşımacılık yine SpaceX’in roketleriyle sağlanıyor. Gitmek isteyenler için 60 gece konaklama herşey dahil 51 milyon dolar. İlerde devremülk tarzı opsiyonlar da sunulacak.

habitat2

SE ise aya yakıt istasyonu kurmak istiyor. Ay’daki buz bloklarından su ve hidrojen üretilebileceklerini iddia ediyorlar. İş modeli olarak Planetary Resources’la aynı mantıktalar. Yapmak istedikleri proje çok pahalı olduğundan finansman bulamıyorlar. 10 milyar dolar civarında yatırım gerekiyor. Kitle fonlaması için çok yüksek bir rakam. 4 sene içinde satışa başlanabileceğini, 12 senede başabaş noktasına ulaşacaklarını söylüyorlar. Özetle bugünün finans mekaniğine uymayan anlamsız rasyolar. Buna rağmen güçlü pr’ları var, ekipleri sağlam ve sesleri epey duyulmaya başladı.

Hukuki altyapı ve parasal sistem kendini yeni ekonomik düzene adapte etmeye çalışıyor. Bu epey zaman alacak. Türkiye içe dönük problemlerle zaman kaybetmeye giderse başkalarının hikayelerini yazmaya devam edeceğiz. Allah (CC) geleceğimizi parlak kılacak istikamete döndürsün inşallah.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.