3B Üretimde 3 Adım – 2
Misafir Yazarlar, 6 Aralık 2015İSMAİL UTKU TOPRAK – Uzunca bir süreden sonra yazı dizisine devam ediyoruz. (İlk Bölüm) Bu bölümde şekil üzerine biraz daha değineceğiz. İsterseniz çok kısa bir özet ile başlayalım.
3B Yazıcıların, üreteceği nesneyi nasıl katmanlardan oluşacak şekilde yazdığını ve baskı kafasının hangi koordinatlara gideceğini yani hangi komutlar doğrultusunda inşaaya başlayacağının kaynağının 3 boyutlu tasarım dosyasının (.stl) işlenmiş hali (.gcode) olduğuna değinmiştik. Bu dosyanın üretilen nesneye ait şekil bilgisini sunduğuna ancak ileride çok farklı bilgilerin de dosya ile taşınabileceğini belirtmiştik.
Şu anda insanın tasarlayan olarak ana unsur olduğu ama hızla insanın süreçte daha az yer alacağını tahmin ettiğimiz bu tasarım sürecini, insanların gündelik veya hiç düşünmedikleri ihtiyaçlarına göre şekillenen bir süreç olarak kabul edebiliriz. İnsanın bu sürece müdahil olmadığı orta vadeli bir gelecekte ise insan adına tasarlayan yapay zekaya sahip yazılımlar var olabilir. Tasarımın ve buna bağlı olarak da üretimin çok kolaylaştığı, bedavaya yakın bir maliyete indiği ve anında istenilen yerde olabildiği bu yeni Dünyada, günümüzün açlık, fakirlik, güvenlik ve farklı konularda erişim sorunlarına çözümler bulunulacağı umulsa da, tasarımcının ve tasarım sürecinin değişmesi bugün hayal bile edemeyeceğimiz yeni sorunları doğurabilir.
Birisiyle tanıştığımızda alınan ilk izlenim kişinin giyim ve yüz ifadeleri gibi şekle ait unsurlar olduğu gibi 3B basılmış bir nesneyi ilk defa gören, dokunan ve yakından inceleyenlerin merak ettiklerinin merkezinde de şekle ait sorular oturmaktadır1. Bu sorular şekle verilen önemi vurguladığı gibi en hızlı ve kolay algıladığımız unsurun şekil olduğunu, özellikle yeni bir şey öğrenirken şekil üzerinden gittiğimizi veya şekil görmeye ihtiyaç hissettiğimizi göstermektedir.
Gıda söz konusu olunca da birçoğumuz için şekil yine çok önemlidir. Hazırlanan yemek masasındaki yemeklerin renklerinden, tabaklardaki diziliminden tutun, masa örtüsünün desenlerine ve estetik bir görünüm olmasına değer vermeyecek kişi azdır. Belki anlamasak bile ortaya çıkan ahenk bizi mutlu edecektir.
Hatırlıyorum, üniversite yıllarında yaygın olarak bilinen gazlı bir içecek markası kendine has siyah rengi yerine mavi ve altın renklerinde piyasaya sürülmüştü. Öyle olmadığını bilmeme rağmen renginden dolayı farklı bir tat alacağımı düşünmüş ve klasik tadını alınca farklı bir şaşkınlık yaşamıştım. Bu deneyim sonrasında içeceğin gazlı ve serinletici tadı, fark etmemiş olsam da rengi ile oldukça bağlantılıymış meğer. Hem renk hem de şeklin önemine vurgu olabilecek bir örnek de, meyve ve sebze alırken yaşadığımız deneyimdir. Sivri biberin yeşil tonu acılığının, Karakız elmanın kırmızılığı tatlılığının ve patatesin açık rengi tazeliğinin göstergesi olmuştur benim için. Muhahhak herkesin benzer bir algısı vardır. Peki istenilen renk ve şekilde biberlerin üretilebildiği, huni şeklinin tatlılığı, turkuazın yerelliği ve turuncu rengin mayhoşluğu gösterdiği bir gelecek ihtimali varsa? 3B Yazıcıların getireceği bazı yeni imkanlar nedeniyle renk ve şekilleri merkezine alan referans sistemimize farklı yeni öğelerin eklenmesi ve mevcutlarının güncellenmesi ya da alternatifli olması söz konusu olabilir. Bu açıdan 3B Yazıcılarla üretilmiş gıda ve uygulamalarında, şekillerden ne algıladığımız değişime açık. Şeker içeren gıdaların küre, acıların piramit, glütensizlerin oval, vejeteryan gıdanın oktahedron ve tabi içeriklilerin küp şeklinde üretildiği şekil temelli bir referans sistemi olabileceği gibi renk temelli bir sistem de olabilir.
Bilindiği gibi canlılarda renk ve şeklin oluşumu bir süreç ile gerçekleşir. Sarı saçımız, yeşil gözümüz ve siyahi ten rengimiz, cenin halindeyken şeklen belli değildir. Anne karnındaki 1 aylık bebeğin şekil itibariyle diğer bazı canlıların gelişimlerine benzediğini de birçok yayında görmüşüzdür. Fakat tayin edilmiş bir müddet sonrasında şekil olması gerektiği halini almış, renk de boyacısının iradesine boyun eğmiş olur. Bu bir terbiye sürecidir ve Rabbimiz bu süreci kusursuz şekilde işleterek, her anına müdahil olarak imzasını atmış, mührünü vurmuştur. Rahmani kuralları ve teknolojileri kopyalamak suretiyle sistemler kurmuş ve medeniyetler inşa etmiş olan insanoğlu, ilk defa (?) başta zanaatkarlar olmak üzere az sayıda insanın sahip olduğu yoğurma, form verme, şekillendirme gibi ilimleri tüm insanlığa, insansız ama kendisinin plan ve güdümünde yapmayı armağan etmenin eşiğinde. Öyle bir armağan düşünün ki, Dünya dışında yaşam alanları oluşturma/şekillendirme (terraforming) kabiliyetinden tutun, herhangi bir içerik, tat ve rengi barındıracak gıda ürünleri tasarımına kadar geniş bir yelpazede kendine yer edinebilsin. Katmanlı üretim2 yöntemi ile üretilen ancak nihai formuna belli bir zaman geçtikten veya tanımlanmış bir ortamda bulunduktan sonra kavuşan bu formlara şu anda 4 boyutlu denmektedir ve her ne kadar bir 3B yazıcı ile üretilmiş olsalar da, 4B yazıcılarla üretildi diye bahsedilmektedir.
Aramızdan birisinin “şekilci olmayalım, şekle takılıp kalmayalım” dediğini duydum gibi. Bir sonraki yazımız “3B Tasarım ve üretim süreçlerinde içerik ve hammadde” konusuyla devam edecek inşallah.
1Farklı zaman ve etkinliklerde, 3B Yazıcı firmalarının standlarını ziyaretlerim esnasında sorulduğunu bizzat gördüğüm bir durumdur. Şeklin nasıl verildiği, katmanların neden olduğu yüzey pürüzlülüğü gibi sorular ön plandadır.
23B yazıcıların üretim yapma şekli
1 Ekim 2017
24 Eylül 2017
17 Eylül 2017