Atom ve Havva Projesi
Davut Demirhan, 9 Şubat 2016Dondurma (cryonics) yoluyla ölümsüzlük arayışına aşinayız. Cesedini donduran veya dondurulmasını vasiyet eden birçok kişi ve bu işi yaparak para kazanan şirketler var. Dondurulanlar teknolojinin bir gün kendilerinin “çözülüp” hayatlarına kaldıkları yerden devam etmelerine imkan vereceğini umuyorlar. Tabii çözüldükleri dönemde ölümsüzlük de bulunmuş olacak.
Geçtiğimiz günlerde ölümsüzlük “satan” bir başka küçük girişimin adı duyuldu. Humai adlı bu şirketin asıl amacı bilinç yükleme (mind uploading) yoluyla bilincin ölümsüzlüğünü sağlamak. İnsan ölümsüzlüğünü sağlamak için bilinç yükleme ve yapay bedenler üzerinde çalışacaklarını duyurdular.
Önce müşterilerinin beynini dondurmayı ve ardından teknoloji yeterince olgunlaştığında bu beyinleri çözerek içindeki bilinci yapay bedenlere aktarıp insanları ölümsüz yapmayı planlıyorlar.
Humai’nin bu projesinin adı oldukça ilginç: Atom&Eve (Atom ve Havva). Adem ve Havva’nın İngilizce’si olan Adam and Eve’e nazire yapılıyor. Bu isim kendilerini nasıl Tanrı ile kıyasladıklarına dair önemli bir gösterge. Kendilerini Yaratıcı ile kıyaslamalarına bir diğer örnek de Facebook sayfalarında bulunan ve aşağıya koyduğumuz içerik. Hz. İsa’nın körleri iyileştirmesine (ve ölüleri diriltmesine) bir gönderme olduğu aşikar.
Şirketin kurucusu Josh Bocanegra Humai’nin Facebook sayfasında şunları söylüyor: “Ölümü kabul ediyorum, ondan korkmuyorum. Ama bir gün öleceğime %100 emin değilim.”
Bocanegra ilk insanı 30 yıl içinde diriltebileceklerine inanıyor. Bunu söylediği mülakat sadece birkaç hafta önce yapıldığı için -açıkça belirtmese de- işaret ettiği tarihin 2045 olduğu gözüküyor. Bu tarih Her-An’da birçok makalede karşınıza çıkmıştır. Ray Kurzweil’ın teknolojik tekilliğe (technological singularity) ulaşacağımızı iddia ettiği tarih bu. Humai, resmi Facebook sayfasında Kurzweil’dan da alıntı yapacak kadar kendisini takip ediyor. Kurzweil’ın fikirlerinden oldukça etkilenmiş olduklarını söylemek yanlış olmaz.
Başta söyledğimiz gibi cryonics yeni bir konu değil ancak Humai’nin bilinç yükleme ve yapay bedenler üzerine yoğunlaşması kendilerini bir ölçüde farklılaştırıyor. Ancak asıl ilginç noktanın ise açıktan kendilerini Tanrı ile kıyaslamaları olduğunu söyleyebiliriz. Yukarıda bu konudaki delillerin bir kısmından bahsettik.
Oktan Keleş’in Kulbak Bilge serisinde konuyla ilgili ilginç bir bölüm var. 17. bölümde sayfa 340-342 arasında Hz. Adem’in ismine nazire yapılarak adı ATOM koyulan yarı insan yarı robot canlılardan bahsediliyor. Bahsedilen olay ise günümüzün çok öncesinde geçiyor.
Tarih devirleri birbiri ardına geliyor. Zaman çizgisel olarak değil birbirini takip eden devirler halinde helezonik bir şekilde ilerliyor. Günümüzde şaşırdığımız ve çizgisel, varsayımsal bir tarih üzerinde bir yerlere oturtmaya çalıştığımız olaylar belki de çok önceleri yaşanmış benzerlerinin bir tekrarından ibaret. İnsanlık belki de bu aşamalardan sayısını bilmediğimiz kez geçti, Atom ve Havva’lar geçmişte de üretildi.
Humai, çapına kıyasla inanılmaz derecede iddialı hedefleri olan, 5 kişilik küçük bir girişim. Şimdilik sadece Bocanegra tarafından şahsen finanse ediliyor. İleride yatırım alıp alamayacağı belli değil. Birkaç hafta önce basında geniş sayılabilecek bir yer bulması da muhtemelen yetkinlikleri ve potansiyelleri sayesinde değil hedeflerinin büyüklüğü ve konunun ilginçliği sayesinde gerçekleşti. Bizim açımızdan önemi ise batılın nasıl hep aynı iskelet etrafında şekillendiğini ve hep benzer örüntüleri takip ettiğini göstermek için bir fırsat olmasıydı.
“Atom ve Havva Projesi” yazısına bir yanıt var
Bir cevap yazın
1 Ekim 2017
24 Eylül 2017
17 Eylül 2017
Zamanın lineer değil helezonik olduğunu İslami kaynak olarak neye dayanarak söylüyorsunuz? Konu dışı ama çok önemli bir nokta.