Yoldakondu
Misafir Yazarlar, 14 Haziran 2016İSMAİL UTKU TOPRAK – 3B Yazıcı bahsi ne zaman açılsa, silah, böbrek, biftek ve ev genelde insanların en çok duyduğu ve paylaşmaktan keyif aldıkları 4 başlık olarak ön plana çıkıyor. “Çin’de apartman yapılmış”, “Bildiğin silah üretilebiliyor mu?”, “hamburger üretmişler” veya “Böbrek basmışlar” gibi benzer cümleleri içinde bulunduğum gruplarda sıklıkla duyuyorum. 3B Yazıcıların popüler kültüre girişini sağlayan bu 4 konuyu ayrı ayrı ele almak ve hem neden bu konularla başladı hem de nelere gebe olduğuna dair fikir yürütmek istiyorum. Değerli eklemeleriniz olursa paylaşırsanız çok sevinirim. İlk başlığımız “mekânlar”.
Bir nesne olarak “3B Basılabilir Konut”
Konut, inşaat veya mimari ne derseniz deyin 3B Yazıcıların yaşam alanlarını üreteceği vakit yaklaşıyor. Bu yazıcıların ister tek parça olarak yerinde üreteni olsun, ister bir kısmı başka yerde parça parça üretilip taşındıktan sonra birbirine monte edilen şekliyle olsun başta Çin’de olmak üzere birçok farklı ülkede örnekleri oluşmaya başladı. Daha şimdiden haberlerde, dergilerde ve teknoloji sitelerinde yer alan en popüler haberlerinden birisi 3B Yazıcılar ile konut üretimi.
Hammadde olarak hızlı kuruyan beton harcı veya benzer taşıma kapasitesine sahip, donabilen akışkanlar kullanan ve üretimlerini katman katman üstüste istifleyerek yapan bu 3B Yazıcıların masaüstü kardeşlerinden ebatları haricinde pek de farkları yok. Bir konutu tek parçada üretecek bir 3B Yazıcının ebadının en az o konut kadar olması gerektiğini düşünürseniz, minimum 3 metre yüksekliğinde ve yaşanabilir bir alan oluşturabilmesi için ortalama 10’ar metre en ve boyunda olması gerekiyor. Modüler üretim yapacak bir 3B Yazıcı’nın ise çok daha küçük en/boy miktarına sahip olması yeterli.
Nesne deyince aklımıza genelde elle kavranabilecek veya kaldırılabilecek kadar küçük, kolayca alınabilecek ve atılabilecek kadar erişilebilir veya bir bedel karşılığı elde edilebilen maddi bir form gelir. Yani kontrol edebileceğimiz ve hikâyesini bildiğimiz olağan şeylerdir nesneler. Üretilmişlerdir ve basittirler. Bakınca nasıl çalıştığı, ne işe yaradığı bellidir. Obje oldukları için de genelde pasif durumdadırlar. Kalemlik, ayakkabı, yastık veya tabak gibi formlarda karşımıza çıkar bu nesneler. Modern insanın 1000 lerce nesnesi vardır. Buna eşya da der. Sahiplendiği ve mülkünde olandır.
Kompleks yapıda olanlar ise pek de nesne değildir ve kendine has bir adı vardır artık. Kurgusu, mekanizması karışıktır bir kere. Uzun yıllardır geliştirilmiştir ve versiyonları vardır ya da çok büyüktür ne taşınır ne de saklanır.
Konutlar kompleksler sınıfında olsa da aslında birer nesnedirler. Tanımını yapmaya çalıştığım klasik nesneye pek uymadığı için tam olarak nesne kategorisinde değildir bizim için ama her nesne gibi modern insanın hedefindedir ve onun için bir hayat gayesi olabilir. Objective kelimesini de oluşturan object, sahiplenilmesi gereken bir görev gibidir. Konut sahip olabileceğimiz en büyük nesnelerdendir mesela. Taşınmaz, kolay değiştirilemez ve maddi olarak da oldukça değerlidir. Öyle değerlidir ki 10larca yıl onu elde etmek için çalışırız. Öyle bir nesnedir ki içine gireriz, yaşarız ve sığınırız. Bu ona manevi bir değer verir ve bazen içinde yaşayana göre de ayrı değerlendirilir. Ebatları, rengi ve hikâyesi değişir. Anıları saklar ve bir nevi hafızadır. Kimi zaman bahçelidir, kimi zaman suyun ortasındadır. Genelde betondan veya ahşaptandır ama bazısı için kartondandır.
Böylesine fazla değişkeni olan, maddi değeri yüksek kompleks bir hedefin, algılarımızda erişilebilir ve basit bir nesne haline girmesi için ise normalleşmesi şarttır. Bu normalleşmenin ise bir 3B Yazıcı ile üretilmesi durumunda mümkün olacağını düşünüyorum. Kompleksliğin, ebadın, kişileştirilebilirliğin ve bulunduğu lokasyonun üretim maliyetini hiç veya kayda değer miktarda arttırmadığı 3B Yazıcı ile üretilmiş konutlar dengeleri değiştirebilir.
Getireceklerinin başında, hızlı üretim geliyor. Üretimde hız konusuna ileriki bir yazıda gireceğim ancak yaşam ve çalışma alanlarının bildiğimiz hızların çok üzerinde hızlarda inşa edilmesiyle (aslında buna gemiler, uçan mekanlar ve diğer tüm mobil taşıtlar da dahil) beraber mekanların sipariş edilebilir ve kendince tüketilebilir hale gelmesi ile belki Fast Food benzeri “Fast Booth” kavramı ile karşılaşacağız. Yapıların transfer edilebilmesi ve istenildiğinde zararsız bir şekilde modifiye edilmesi veya yok edilmesi gibi imkânlara sahip olabilmemiz de 3B Yazıcılarla yapılacak üretimlere bağlı olabilir.
Tabi 3B Yazıcılar tek başına bir şey ifade etmiyorlar ve bu cihazların tek başına bir şeyleri değiştireceğini düşünmek günümüzden bakışla ultra gelişmiş beton mikserlerinin olduğu bir geleceği düşünmek gibi olur. Mekanları inşa edecek olan 3B Yazıcıları kimler kontrol edecek?, hangi veriler ışığında kullanılacaklar? ve nelere çözüm olacaklar? gibi mekan üretiminin neden bu yöne kayabileceğini açıklayacak bazı soruları sormamız gerekiyor. Örneğin “Yapay Müteahhitler” olarak adlandırabileceğimiz zekâ kontrollü otonom barınak üreticileri bu cevaplardan birisi olabilir. Bu müteahhitler de Rize’den çıkar mı bilinmez ama fiziksel alan kazanımının bir rant getirmeyeceği bir gelecekte kaçak kat atmayacakları kesin diyebiliriz. Bölge hakkında bilinen ve anlık olarak toplanan veriler ile mekânı kullanacak olan insanlardan toplanan veriler ışığında inşa yapan, bu verilere göre projelendiren bir yapay zekâ mimarın elinden çıkacak yol haritalarını/kodları takip edebilir 3B Yazıcılar.
Bu otonom inşa ediciler, belki belli periyotlarla yaptıklarını yıkacak ve yeni mekânlar üretecekler. Akıllı malzemeler nerede, ne zaman ve nasıl yapıldıklarını bilecek, gelen tüm güncel verilere göre zamanla şekil ve fonksiyon değişikliğine gideceklerdir. Bu şekilde yeryüzünün inşası, elde edilen ve işlenen daha fazla veri ve gelecek ile alakalı yapılan daha keskin tahminler sayesinde daha barışçıl ve verimli bir şekilde devam edecektir diye ümit ediyorum. Yeryüzü mirasçılarının, Dünya çapında “konut” başlığı altında yaşanan birçok soruna çözüm sunabilecek olan bu konuda söyleyecek çok şeyi olması gerektiğini düşünüyorum. Ne de olsa inşa etmek onların görevi.
Diğer bir konu ise planlayıcı ve üreticiler olarak mekânları insanların kullanımını göz önüne alarak inşa etmemiz. Ortalama boyda, sayıda ve ömürde insanlar için planlanıyor bu mekânlar. Türkiye’de hiç dikkat edilmese de fiziksel engeli olanlar için unsurlar ekliyoruz mekânlarımıza ve herkes için yaşanabilir olmasına özen gösteriyoruz. Yakın gelecekte birçok bireyin hayatına gireceği öngörülen ve onlardan farklı hizmetler alacağımız robotlar ve benzeri makinelerin de bizimle aynı mekânları paylaşması ve buraların doğal bir parçası olması muhtemel. Bu durumda planlamaların ve tasarımların, makinelerin de rahatlıkla var olabileceği şekilde yapılması gerekli. İnsansılar, paletli cihazlar, hologram varlıklar ve onlarca farklı hareket mekanizmasına sahip farklı robot tipi için planlama yapmak güç bir şey olmalı. 3B Yazıcılar ve çevre teknolojiler ile makalede bahsettiğimiz yeni nesil mekânların üretimi de kolaylaşacak veya ancak bu şekilde imkân bulacak.
Next episode : “Zararlı nesneler”
1 Ekim 2017
24 Eylül 2017
17 Eylül 2017