Omega Point – 2

, 14 Temmuz 2016

Her Devirde Kendisinden Sakındırılan Büyük Tehdit

“Allah’ın gönderdiği her peygamber ümmetini onunla uyardı. Nuh (a.s.) onunla ümmetini uyardı, ondan sonra gelen peygamberler de.” – Hadis-i Şerif

Peygamberler -hem de bu kadar organize şekilde- abes iş yapmayacağına göre Deccal’den binlerce yıl önce yok olacak olan ümmetlerin bile peygamberleri tarafından Deccal konusunda ümmetlerini uyarmalarını nasıl anlamak gerekir?

Buna birçok makul sebep gösterilebilir. İlk akla gelenlerden bazıları olarak şunları sayabiliriz: Bu peygamberler ümmetlerinin gerçekten Deccal’le karşılaşacak ümmet olabileceği ihtimaline göre hareket etmiş olabilirler. Ya da Deccal’in her devirde bir numunesi vardı ve bu peygamberler de ümmetlerini bu numunelere karşı uyardılar. Ya da sonraki nesillere aktarılacak tüm insanlığın toplumsal bilinçaltı mirasında bu kavramı oturtmak istemiş olabilirler. Daha birçok sebep sayılabilir.

Bu sebeplerden bir diğeri ise şu olabilir: Deccal tüm zamanları doğrudan ilgilendiren bir tehdit olduğu için bu peygamberler de ümmetlerini doğrudan muhatap oldukları bu tehlikeye karşı uyararak gelecekteki iddialara cevaplarını çağlar öncesinden vermiş oldular. Getirdikleri mesajın bir gaspçı tarafından sahiplenilmeye ve çarpıtılmaya çalışılacağını bildikleri için bu gaspçıya cevabı o daha herhangi bir iddiada bulunmadan önce verdiler.

Deccal’in tüm bir geçmişi (evrenin yaratılışından peygamberlerin gönderilişine tüm içeriğiyle birlikte) sahiplenmek isteyeceğinden ve bu konuda argümanlar üreteceğinden önceki yazıda bahsedilmişti. İşte bu peygamberler de -Allah’ın bildirmesiyle haberdar oldukları- gelecekteki böyle haksız bir gasp girişimine karşı bir savunma hattının inşaasına kendi dönemlerinde başladılar. Çin Seddi misali, oluşturulan bu savunma hattının inşaasına her peygamber katkıda bulundu ve nesiller boyunca bu set güçlendirilmeye devam edildi.

Belki birçok kültürde artık mitolojik unsurlar halinde kalmış olan tek gözlü kötü varlık arketipi (Deccal’in tek gözlülüğü [diğer gözünün kör olması] yine hadislerde karşımıza çıkar) bu seddin günümüze uzanmış kalıntılarıdır (Çeşitli kültürlerdeki tek gözlü varlıklar hakkında bkz. Tek Göz – Tekillik (Singularity) ). Büyük ihtimalle, Galadriel’in dediği gibi “Tarih efsaneleşti. Efsane masal oldu.”(Orijinal ifade: “History became legend. Legend became myth.”) O peygamberler abes, faydasız veya sadece şiirsel anlamı olan bir iş yapmaktan uzaktılar. Kendi zamanlarındaki gayretleri de Deccal ile mücadelede doğrudan faydalı olacaktı.

 

Altı Günde Yaratılış

Tekrar tekrar üzerinde durduğumuz mesele olan “geçmişin Deccal tarafından sahiplenilmesi”ne çarpıcı bir örneği burada analım. Ray Kurzweil “evrimin altı devri”nden bahsediyor (Singularity “peygamberi” Kurzweil hakkında bkz. “Çekirdekler” yazı dizisi). Aşağıdaki videoda Jason Silva’nın konuyu heyecanla özetlemesini dinleyebilirsiniz:

 

Kurzweil’a göre evrimde altı büyük devir var. Bunlar:
1 – Fizik ve kimya (evrenin hayatın ortaya çıkışından önceki hali, atomlarda depolanan bilgi)

2 – Biyoloji (hayatın ortaya çıkışı ve yayılması, DNA’da depolanan bilgi)

3 – Beyin (sinir bağlantıları arasında depolanan bilgi)

4 – Teknoloji (aletlerimizde ve yazılımlarımızda depolanan bilgi)

5 – Biyoloji ve teknolojinin birleşmesi (yarı makine yarı insan yaratıklar, bunlarla bilginin işlenişinin hızlanacağı ve insan ötesine geçileceği ümidi)

6 – Nanoteknolojinin kemali (tüm maddenin en temel yapıtaşından itibaren insan müdahalesi ve mühendisliğinin konusu haline gelmesi, evrenin zekayla doldurulması ve “uyandırılması”)

 

Şu an 4 ile 5. çağ arasında bir yerde olduğumuz bu altı aşamalı evrim şemasının sonunda görüldüğü gibi tanrı(lar) insan eliyle yaratılmış oluyor ve hatta insanlar bu yarattıkları tanrılar haline geliyor. Yani evrenin uyandırılması (böylece zamanı aşıp geçmişte kendini yaratması) altı devirde gerçekleşiyor. Burada “altı günde yaratılış”a açık bir nazire var. Bu nazire sadece basit bir meydan okuma değil, uzun vadeli bir sahiplenme/gasp planının bir parçası.

 

Konuya devam edeceğiz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.