Panorama – 2: Ray Kurzweil ve Bilinç Kıyameti
Selim R. Toprak, 27 Temmuz 2016Bugüne kadar Her-An’da paylaşılmış bazı düşüncelere toplu bir bakış
Ray Kurzweil
- Ray Kurzweil, Singularity denildiğinde ilk akla gelen kişidir. Singularity’nin bir din olup olmadığı, ilgili mahfillerde tartışılan bir konu olsa da müesses herhangi bir dinde olması beklenen birçok şeyi ihtiva ettiği muhakkak. Ama henüz gelişme sürecinde, hatta bebekliğini yaşadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bebeğin büyüyüp gelişebileceği altyapı ve ortamı, dört bir koldan özenle hazırlamaya çalışmaktalar.
- Kurzweil, oluşturulmaya çalışılan Singularity dininin(!) şu andaki peygamberidir(!) Singularity ile biraz ilgilendiğiniz zaman çokça karşınıza çıkacak olan bir tespittir bu. Kurzweil bu sahte dinin son peygamberi de değildir. Daha başka yıldızlar da çıkacak sahneye ve “son şarlatan”ı çıkarıncaya kadar bu devam edecek.
- Ray Kurzweil’ın niye Google’ın mühendislik bölümünün başına geçirildiğini; bu yenilik ile beraber neden Google’ın ardı ardına çok farklı operasyonlara imza attığını ve birçok insana endişe verecek kadar büyük satım alımlara girdiğini; neden ne kadar büyük robot ve yapay zekâ firması ve benzeri Singulariteryen mesele varsa onlar ile alakalı firmaları çok seri bir şekilde satın aldığını ve yine aynı tarihlerde D-wave firmasından ilk kuantum bilgisayarlarından birini satın almalarının amacını idrak etmek için Kurzweil’in misyonunu ve bağlı bulunduğu özel topluluğun amaçlarını bilmek gerekir.
- Ray Kurzweil’ı anlamadan Singularity hakkındaki kanaatleriniz eksik olmaya mahkûmdur. Ray Kurzweil sadece bir bilim adamı, girişimci ve mucit değildir. “Kurzweil sadece Kurzweil değildir.”
- Ray Kurzweil, (kendisine tâbi olan birçok insanı da yadırgatacak şekilde) şeytanî, okült (gizli) bir yapıya mensuptur.
- Ray Kurzweil’ın PR’ı için yapılmış iki tane belgesel film var. “Transcendent Man” Kurzweil hakkındaki ilk belgesel. Seyreden insanların daha çok duygularına hitap edilmeye çalışılmış. “İnsan Ray Kurzweil” hakkındaki nadir yayınlardan biri. Bilinçli yapılmış bir tercih. Zira çok yadırganabilecek iddialarının hedef kitle tarafından yutulabilmesi için böyle mantıklı bir hamle gerekliydi.
- Kurzweil’ın tutarlılığı sadece kendinden kaynaklanmıyor. Kadim (eski) bir öğretinin, farklı bir formatta gerçekleştirilmesinin önemli bir memuru olmasından kaynaklanıyor. (Bkz: Omega Point)
- “Singularity is Near” kitabı, Ray Kurzweil’in magnum opus’udur. Aynı zamanda öğretisini öğrenebileceğiniz bir yönüyle ana kaynaktır. Hatta futurist kimliğinin arkasında saklanan “maddeci mistik” bakış açısına bu kitapta şahit olabilirsiniz.. “Evrenin uyandırılması” ve “6 Epoche” hakkındaki görüşleri gibi.
- 2045: Ray Kurzweil’ın teknolojik Singularity’e ulaşacağımızı iddia ettiği tarihdir.
Bilinç Kıyameti
- İnsanlığın büyük kısmı, kendi zihin hapishanesinin içindeki labirentlerde kısır ve boğucu atmosfere hapsolmuş durumda. Pusulasız teknolojik toplum görüşü (Jacques Ellul), insanlığa matrix içindeki bir hamster faresi olmaktan başka bir şey vaad edemez. Singularity inşacılarının hedefledikleri “Bilinç Kıyameti” de tam olarak budur zaten.
- İnsanlığın ortak bilinci, farklı dönemlerde hem olumlu hem de olumsuz pek çok dönüşüm yaşamıştır. Günümüzde Singularity ve ona bağlı diğer şube akımların en önemli çabası, küresel olarak tüm insanlığı, yeni bir dönüşüme hazırlamaktır: Bilinç Kıyameti ve Yeni Bir Tarih Başlatmak. Şöyle ki: Önce dinî inançlar dâhil olmak üzere insanlık bilincini, hafızasını, zekâsını silmek. Daha sonra kendi anlayışlarını, insanlığın sıfırlanmış zekâ ve hafızasına işleyerek yeni bir bilinç oluşturmak. Böylelikle, seçilmiş bir dünya kitlesine bir nevi bilinç kıyameti yaşatıp yeni bir çağ başlatmaktır.
- Singularity’cilerin de arkasında olan şeytanî okült yapı, ürettiği ve bir şekilde kitlelere kabul ettirdiği doktrinleri, paradigmaları ve yaklaşımlarıyla bilgiyi kirletip öz farkındalılığı (bilinç, şuur) bulandırarak, insanlık ölçeğinde hedefledikleri “Bilinç Kıyameti” sürecine başladılar ve küresel ölçekte önemli ölçüde başarılı oldular. Ana hedeflerinden biri olan bu kıyameti gerçekleştirmek için adım adım planlanmış bir yol takip ediyorlar. Etik değerler artık sorgulanmaz oldu. Toplumlarda çirkinlik, ahlaksızlık, kötülük sıradanlık kazandı. Aile hayatının magazin figürleriyle özümsendiği, 140 karakterde fikir beyan edilen, okumaktan imtina edilen, uzun bir şey izlemekten bile aciz olmanın yanında.. dışsal çevresinde ağaç göremeyen, kuş cıvıltısı duymayan, mimari estetikten yoksun, hayvanların barınaklara hapsedildiği, avm’lerle dolu şehirler kurgulandı.
- Ülkemizi ele alacak olursak, İstanbul’un siluetinin bozulması, insanların kafasındaki camilerle süslü şehir manzarasının silinip yerine gökdelenlerin şehri kuşattığı ve adeta kutsandığı kazuletin ortaya çıkması da bilinç kıyametinin önemli bir parçasını oluşturuyor.
- İnternet penetrasyonu ve teknolojilerinin artmasıyla “big data” kavramı ortaya çıktı ve bunun yorumlanması veri biliminin ana gövdesini oluşturuyor. Daha önceleri işe yaramadığı için çöp olarak adlandırılan veriler artık şirketlerin ciddi bir varlığı haline geldi. Artık veri üreten her şey veri biliminin potansiyel müşterisine dönüştü. İnsan ise bu alışverişte tamamen edilgen konumda. İnternette yaptığımız aramalardan sosyal medya kullanımına, kredi kartı harcamalarımıza kadar insana ait her veri depolanıyor, raporlanıyor ve talep eğrisine dönüştürülüyor. İnsanoğlu doyumsuz, ihtiyaçları da sınırsız olduğu için tüketim havucu sürekli önünde, her zevki dünyada elde etmeye çalışan bireyler ortaya çıkıyor. (Bkz: Hedonizm) Bu döngünün en büyük katalizörü ise hız. Veri bilimi de aslında tam olarak bu noktada devreye giriyor. Pazar araştırmacılarının yetişemeyeceği gelişmiş algoritmalar sayesinde elde edilen öncü verileri kullanarak daha talep doğmadan karşımıza çıkan ürünleri alma ihtiyacı duyuyoruz. Tüketme hırsı ve hız bir araya geldiğinde servis edilen her şeyi sorgusuz sualsiz yutan insan maneviyatsızlığın da etkisiyle bir süre sonra adeta çatlıyor. İhtiyaç farkındalığının yani bilincin ortadan kalktığı bu şuursuz, kısır tüketim döngüsü de bilinç kıyametinin önemli bir parçası.
- Dolaylı yoldan veri bilimiyle alakalı olarak bilinç kıyametinin diğer bir yönü zihinleri bilgi tutamaz hale getirip insanlığa tam bir cehalet yaşatarak, zaman algısını ortadan kaldırmaktır.
- Teoride bilgi (data, veri, malumat) patlaması yaşayan, ancak pratikte ilimsizliğiyle varoluş hakikatinden uzaklaşan modern insan bilinç kıyametine doğru koşar-adım yaklaşmaktadır.
“Panorama – 2: Ray Kurzweil ve Bilinç Kıyameti” yazısına 3 yanıt var
Bir cevap yazın
HABERLEŞME LİSTESİ
RÖPORTAJLAR
Transhümanizm ve İslam – Abdal Hakim Murad
1 Ekim 2017
Lüksemburg’un Uzay Madenciliği
24 Eylül 2017
Neil deGrasse Tyson – Popular Mechanics Röportajı
17 Eylül 2017
YAZARLAR
Açık konuşmak gerekirse yazılarınızı sürekli okuyorum ve zar zor bişeyler anlıyorum ama başka bi arkadaşa anlatamıyorum anladiklarimi çünkü bende yarım anlıyorum galiba. Net olarak anladığım şey insan kalabilmek ve Allah a kulluk etmeyi unutmamak. Çok eksigim var yazılarınızı tam anlayacak donanıma sahip değilim sanırım. Teşekkür ederim Sayın yazar arkadaşların hepsine. ..
Çok önemli bir işe imza atıyorsunuz. Rabbim çalışmalarınızı bereketli kılsın, sizleri her hayırlı işlerinizde muvaffak etsin. Allah’ın izniyle atılan bu tohumlar onların insanlığa yaşatmak istediği bilinç kıyametine karşı ilk önce bir set oluşturacak, ardından tüm insanlığı hakka ve hayra ulaştıracak gerçek bilincin filizlenmesine sebep olacaktır.
Erbakan hocamızın yıllardır değindiği gibi İslamiyet şekil değil şuur dinidir. Bu ahir zaman dediğimiz fitne ve fesadın dalga dalga yayıldığı şu günlerde hepimize düşen en büyük görev şuurlanmaktır. Allahın kitabı (özellikle Kehf, İsra suresi ve Hz. Musa (asm) ile Firavun kıssaları) ve Efendimiz (sav)’in özellikle ahir zaman ile ilgili haberleri bizlere ışık olmalıdır.
Sizler gibi inançlı ve şuurlu müslümanlar görmek bizler için gelecek adına ümit veren en büyük müjde. Şunu bilin ki kalbi sizin gibi atan veya küçük bir hatırlatmayla kalbi sizlerle atacak nice insan var.
Allah hepinizden razı olsun kardeşlerim:)
Hap tadında harika bir seri. Elinize kaleminize sağlık. Devamlarını bekliyoruz.