Pokemon Go

, 12 Temmuz 2016

ALİ MUSA ARSLAN – Bir dönem dünyayı kasıp kavuran, çocukları kendine bağlayan, karakterlerle özdeşleşebildiğiniz bir anime serisiydi Pokemon. Çocuklar o kadar özdeşleşmişti ki kendisini uçabilen bir Pokemon sanıp camdan kendisini atan bile olmuştu.

Şimdi bu denli bağlılık sağlayan bir animenin çok farklı kullanımı piyasa sürüldü. Artık etrafımızda Pokemonlar var. Bunu kendi gözlerinizle görmeniz mümkün değil, sanal dünyaya adım atabilmek için kendinize yeni göz almalısınız.

Şu an için bu gözler, en ilkel versiyonu ile kameralar. Pokemonları da bu gözler vasıtasıyla görebilirsiniz, tek yapmanız gereken uygulamayı indirmek kameralarla etrafı izlemek. Niantic Inc. Pokemon Go ile sanal gerçeklik ile bir animeyi gerçek hayata uyarladı. Artık kelimenin gerçek anlamıyla bir Pokemon ustasına dönüşebilirsiniz. Şu an için hikâyedeki gibi Pokemonlarınızla fiziksel temas kuramasanız da zaten eksikliğini henüz kimse hissetmemiştir.

pokemon1

Oyun her ne kadar henüz test aşamasında olsa ve bazı ülkelerde piyasa sürülmüş olsa da ünü bütün dünyayı kapladı. Oyun hakikaten Pokemon animesinin gerçek hayata neredeyse birebir uyarlanmış versiyonu. Animenin karakterlerinden biri olma fırsatı insanlığın önüne sunuldu. Dünya’nın her tarafına belli Pokemonlar yerleştirildi ve siz sanal gözünüz telefon kameranızla bu Pokemonları yakalayabiliyor, müsabakalara katılabiliyorsunuz. Tabi henüz test aşamasında, animede olup henüz geliştirilmemiş pek çok yeni özellik de gelecektir. İşin ilginç yanı ise oyunun gerçek hayatınıza müdahale ediyor oluşu. Oyunlar genel itibariyle oturduğunuz yerden dünyayı kurtarabildiğiniz, online oynayacaksanız bile gerçek hayatta sizden zamandan başka bir şey talep etmeyen eğlence araçlarıdır. Bu oyun ise size hayatınızı yaşamanızı söylüyor. Hatta mümkünse yaşamınızı bu oyun haline çevirin diyor. Çünkü size oyundan daha fazlası vaad ediliyor. Pokemon yakalayabilmek için dışarıya çıkmanız hayata karışmanız gerekiyor, etraftan telefonunuzdan poke topunuzu kameranızla gözünüze kestirdiğiniz Pokemona doğru fırlatmanız gerekiyor. Daha önce pek çok yazımızda bahsettiğimiz artırılmış gerçeklik (augmented reality) meselesinin lansmanı da bu uyarlama ile çok başarılı bir şekilde yapılıyor. Bu olay o kadar ilkel olmasına rağmen sunduğu hikâye ve bir zamanlar ancak pasif olarak izleyerek içine girebildiğimiz bir hikâyenin kahramanı olma imkânı veriyor. Dünyaya yayılması da sadece indirme sayısı ile varılan bir sonuç değil, şimdiden insanların bu oyun için gerçek hayatlarına nasıl müdahale ettiklerinin haberleri çıkmaya başladı bile. Örneğin 26 yaşındaki Lamar HICKSON bir Pikachu yakalayabilmek için otoyolun ortasında aniden durunca bir kazaya sebebiyet verdi. (Daha sonra bu haberin gerçek olmadığı ortaya çıktı. -Editör) Aynı şekilde ülkemizde de Pokémon yakalayabilmek için emniyet şeridine çekenler olduğu, güzel Pokémonlar yakalayabilmek için deli danalar gibi kilometrelerce yol gidenler olduğu, oyunla ilgili yapılan yorumlardan anlaşılmaktadır.

Bir zamanlar dünyayı bu denli sarmış bir ürünle artırılmış gerçeklik lansmanının yapılması çok başarılı hamle. Çağımızda teknolojinin gelişimi ve yatırım toplayabilmesi eğlence sektöründe ne ifade ettiği ile yakından ilgili durumda. Üstelik oyun için seçilen anime şu an 25-35 yaş aralığında olan kesimin çocukluğunda denk gelmektedir ve oyunla birlikte bir nevi çocukluklarına bir daha dönme bileti takdim edilmektedir. Artık toplu olarak arttırılmış gerçekliğe adım atmış bulunmaktayız, bu oyun ile birlikte Davut Demirhan’ın yazısında bahsettiği dönüm noktalarında birini daha yaşamaktayız. Bu oyunun bir anda bu denli popülerlik kazanması ve insanların sanal hayatları için gerçek hayatlarını riske atabilecek kadar kendine bağlaması tüm geleceğin geri dönülmez bir şekilde dönüştürüldüğünü göstermektedir. İnsanlık artık daha azına veya alternatifine razı olmayacaktır çünkü sanal gerçekliğin tadı topluca tattırıldı ve insanlık sunulandan son derece lezzet aldı. Bundan vazgeçmekten ziyade herkesin aklına bunun nasıl geliştirilebileceği başka hangi alanlara uyarlanabileceği sorusu düştü. İnsanlığın çoğunluğu önceleri saçmalık diyerek hayallerine bile kabul etmedikleri artırılmış gerçekliğin nerelerde kullanılmasına razı olacaklarını artık eksponansiyel bir hızla düşünmeye başlayacaktır.

“Pokemon Go” yazısına bir yanıt var

  1. BERKUT demiş ki: ( 12 Temmuz, 2016, 19:00)

    Son kelimeler gerçekten etkiledi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.