Hızlı + Ucuz + Kaliteli

, 8 Eylül 2016

İSMAİL UTKU TOPRAK – Günümüz 3B Baskı teknolojilerinin ve 3B Yazıcıların teknik olarak belli kısıtları mevcut.  Bunlar kabaca 3 başlıkta toplanmış durumda. Bu başlıklar “yeterince” hızlı olamaması, “istenilen” kaliteye ulaşamaması ve “erişilebilir” ucuzlukta olmaması sayılabilir.

hizli_ucuz_kaliteli_cover

Hız istersek kaliteden veya fiyattan ödün veriyoruz. Kalite istersek ya hızdan ya da yine fiyattan, ucuz istersek de ya hızdan ya da kaliteden ödün vermek zorunda kalıyoruz. Dediğim gibi bu 3’lü kombinasyon güncel 3B Yazıcı teknolojilerinin kabiliyetini gösteren güzel bir özet. 3 niteliğin de en ideal halini aynı anda elde etmek mümkün değil. Sizde de durum aynı mı bilmiyorum, benim aklıma hız deyince “anında”, kalite deyince “kusursuz” ve ucuz deyince “bedava” geliyor. Eğer bu 3 niteliğe birer değer verirsek işin içinden çıkması zor olabilir. Göreceli oldukları için de herkes “yeterince”, “istenilen” ve “erişilebilir” kelimelerinden farklı şeyler anlayacaktır. 1000 mm/s , 5 mikron/katman ve 5 TL/adet olarak sayısal değer vermemiz de herkes için aynı eşiği ifade etmeyecektir. Ancak “anında” herkes için hızlıdır, “kusursuz” (kişinin tam istediği gibi olması) herkes için kaliteyi anlatır ve “bedava” herkes için bedavadır ve ucuzdur.

Teknolojiyi takip eden ekseri çoğunluğun, bu 3 nitelikten en çok 3B Yazıcıların “yeterince” hızlı olmamasına takmış ve bu cihazların geleceğinin hızdan geçtiği sonucuna varmış durumda olmasının nedenine yanıt aramaya çalışırken, hız mevzusuna girmiş buldum kendimi. 3B Yazıcıların yaygın şekilde kalabalıklar tarafından kullanılabilmesinin önündeki en büyük engelin gerçekten “hız” artışının sağlanamamayışı olabilir mi?

İnsan algılamasına göre “anında” üretilen bir nesne ki bir önceki yazımızda mekânı/mimariyi bile buna dâhil ettik, bir hız limitine sahiptir ve bu insan algısı ile bire bir alakalıdır. Tabi bu, nesne insan için üretiliyorsa geçerli. Hız kavramı insandan daha üstün varlıklar varsa (daha hızlı anlayan, işleyen ve uygulayan) veya üretimin sonucu insan için değilse (bir salyangoz için olabilir) o zaman hızın artması bir mana ifade edecektir. Örneğin, göz açıp kapanıncaya kadar 30cm yüksekliğinde bir vazoyu tam istediğimiz kalitede üretebilen bir 3B Yazıcımız olsun. Bireysel vazo ihtiyacımızın bu hızdan 5 salise daha hızlı karşılanması bizim için “anındalık” açısından hiç de farklı olmayacaktır. Fark sezebileceğimiz minimum zaman biriminden daha kısadır. Bunun yanında göz açıp kapanıncaya kadar 30cm yüksekliğinde 1.000 adet vazo üreten bir 3B Yazıcı daha düşünün. Bu cihazın tabanı öncekinin 1.000 katı büyüklüğünde olduğu için değil, 1.000 katı kadar hızlı olduğu için bu üretim hacmine ulaşabilmiş olsun. Birinde gözümüzü açtığımızda 1 vazo görecekken, diğerinde 1.000 vazo göreceğiz. Her iki senaryoda da bizim için geçen süre göz kapatıp açma kadar olacak ve ikisi için de “anında” diyeceğiz. Cihazın 1000 taneyi aynı anda mı ürettiğini yoksa tek tek ama “aynı anda 1000 tane üretene” göre 1000 kat daha hızlı mı ürettiğini anlayamayacağız. Burası bizim için hızın algı sınırı olacak diyebiliriz. Hızın etkisinin algılarla sınırlı olacağı bu gibi bir durumda ise 3B teknolojisini limitleyenin hız (yani teknolojinin kendisi) değil, algıların/sensörlerin yetersizliği olacağı açıktır. Yani limitin kendisi insandır. İnsanın bu acziyetine tahammül edemeyen ve limitlerin kalkmasının bir lütuf olacağı beklentisiyle çaba sarf eden gruplar ise ancak tüketimi çoğaltacaklardır.

Her türlü tüketimin miktarını, frekansını ve erişim kolaylığını arttıran ucuz ve hızlı üretimin, “anında” hızına erişmesine rağmen “anında” tüketilemeyecek olmasının getireceği aşırı üretim yeni nesil bir sorun olarak bizleri bekliyor.

Devam yazımızda geriye kalan niteliklerden “ucuz” ile devam edeceğiz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.