Seveneves – 7: İnsan Genetik Arşivi

, 21 Ekim 2016

Neal Stephenson’ın Seveneves romanını incelediğim yazı dizisinin son bölümünde, hikayede genetik mühendisliği üzerine kurgulanmış bölümleri incelemeye ve bilim dünyasındaki güncel yansımalarına mercek tutmaya çalışmıştım. Yazı dizisinin bu yeni bölümünde Stephenson’ın hikayesine yedirdiği genetik bilimi öğelerini incelemeye devam etmeyi planlıyorum.

İNSAN GENETİK ARŞİVİ

Seveneves romanında, Dünya’yı tehdit eden büyük bir felaket karşısında insanlığın hayatta kalabilmesi için bir grup insan ve hikayeye göre onlar kadar önem verilen İnsan Genetik Arşivi (Human Genetic Archive), Uluslararası Uzay İstasyonu etrafında oluşturulan bir Nuh’un Bulutu (Cloud Arc) ile uzaya gönderiliyorlar. Yazar Neal Stephenson’ın, Tevrat, Eski Ahit ve Kur’an-ı Kerim’de geçen, Hz.Nuh’un müminleri ve canlıları çiftler halinde gemisine bindirerek tufandan koruduğu ve bu sağ kalanlarla canlıların tekrardan soylarının devam ettirildiği Nuh’un Tufanı kıssasından esinlenerek isimlendirdiği Nuh’un Bulutu, kutsal kitaplarda geçtiğine benzer bir şekilde sadece insanların değil aynı zamanda Dünya’daki bütün hayvan ve bitkilerin genetik kayıtlarını da insanlarınkiler ile birlikte İnsan Genetik Arşivi ile korumaya almaya çalışıyor. Stephenson’ın, “Sekoya ağaçlarını, mavi balinaları ve zürafaları binyıllar boyunca uzayda hayatta tutamazsınız ama DNA kayıtlarını bir usb bellek ile uzaya gönderebilir ve sonradan onları yeniden oluşturabilirsiniz.” ifadesiyle hikayesi için ne kadar kilit bir role sahip olduğunu anladığımız bu kapsamlı İnsan Genetik Arşivi’ni çok daha küçük ölçekde olmasına rağmen prensip olarak aynı hedefe gittiğini anladığımız örnekleri ile günümüzde de karşı karşıya gelmeye başlamış durumdayız.

 23andMe

İsmini insan hücrelerinde bulunan 23 çift kromozomdan alan 23andMe (23veBen), 2006 senesinde kurulmuş özel bir kişisel genomik ve biyoteknoloji şirketi. Transhümanizm ve Singularity ile ilgili konuların kapısı ne zaman aralansa karşılaşılan “arama motoru” şirketi Google’ın ismi, 23andMe şirketinde de karşımıza çıkıyor. Şirketin kurucularından ve halihazırda CEO’su olarak görev yapan Anne Wojcicki, 23andMe’nin kurulduğu yıllarda, Google’un kurucularından Sergey Brin’in eşi konumunda ve 23andMe şirketi de kurulmasından bir sene sonra 2007 senesinde Google’dan 3.9 milyon dolar yatırım alıyor.

Time dergisinin 2008 senesinde yılın icadı seçtiği ve New York dergisinin 2014 senesinde yayınladığı bir makalede “Türükürüğün Google’ı” (The Google of Spit) olarak bahsettiği 23andMe, Seveneves romanında geçen İnsan Genetik Arşivi’ne çok benzer bir şekilde hedefini, “Karşılaştırmalı analiz ve araştırma için kullanılabilecek, dünyanın en geniş, güvenli, şahsi genotip ve fenotip bilgisi veritabanını oluşturmak.” olarak tanımlıyor. Makalenin çıktığı dönemde şirketi dünyadaki en büyük genetik bankalarından biri yapan, 650.000 kişinin tükürüğünden DNA’sını çıkartmış ve analiz etmiş bulunan 23andMe, Haziran 2015 itibariyle bu sayıyı 1.000.000’a çıkartmış durumda.

23andMe, 199 dolar karşılığında müşterilerine verdikleri tükürük örneklerinden edinilmiş ham genetik bilginin yanı sıra, altı ana başlık altında da analizler sunmakta:

1. Taşıyıcılık Durumu: Yeni aile kuranlar için belirli ırsi genetik sağlık durumlarının taşıyıcısı olup olmadığınızın analizi.

2. Sağlık: Genlerinizin sağlığınız ve hayat tarzı tercihlerinizdeki rolünün analizi.

3. Kişisel Özellikler: Genlerinizin yüzünüzü, tad alma ve koklama vb. özelliklerinizi nasıl etkilediğinin analizi.

4. Soy: Dünya çapında 31 ayrı topluluk üzerinden sunulan, soyunuzun hangi coğrafya ve milletlere ait olduğu analizi.

5. Paylaş ve Karşılaştır: Siz ve akrabalarınız arasındaki genetik benzerlik ve farklılıkların analizi.

6. DNA Akrabaları: İstenirse sizinle ortak DNA’ya sahip kişilerle irtibata geçme imkanı.

23andMe şirketinin hedef kitle olarak seçtiği genel halka ne anlamda nüfus ettiğini anlayabilmek adına 23andMe’ye genlerini analiz ettirip sonuçlarını kanallarında izleyicileriyle paylaşan Youtube kanalı sahiplerinden bir çifti aşağıdaki videoda izleyebilirsiniz:

23andMe günümüzde kendisini “FDA’nın klinik ve bilimsel geçerlilik standartlarına uyan, direk olarak son kullanıcıya hizmet eden ilk ve tek genetik hizmet” olarak tanımlayabilse de Amerika’nın zorlu gıda ve ilaç teftiş dairesi Food and Drug Administration (FDA) ile sıkıntılı bir geçmişi var. 23andMe’nin, doktor başvurusu, onayı ve incelemesi olmadan müşterilerinin sağlık durumları ile ilgili FDA kontrol ve standartlarına uymayan raporlar vermesi 2013 ve 2015 yılları arasında incelemeye alınmasına ve bu zaman zarfında müşterilene sunduğu analizlerin sadece soyları ile sınırlanmasına sebep oluyor. 23andMe, soruştumanın sonunda FDA standartlarına uygun sağlık içerikli analizler vermeye başlayarak FDA uyumlu sayılsa da, günümüzde sundukları sağlık analizleri sayısı aralarında kanser sonuçları da bulunan 240’dan 4’e düşmüş durumda. Amerika’da durum bu iken Kanada ve Birleşik Krallıklar’da da hizmet veren 23andMe, bu ülkelerde kısıtlama olmadan bütün imkanlarıyla faaliyetlerini sürdürebilmekte.

Parkinson hastalığı araştırmaları, Amerika’nın Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün (National Institute of Health) araştırmaları ile karşılaştırıldığında, elindeki güçlü bilişimsel güç (Google) ve geniş veri kümesi ile aynı sonuçları daha kısa zamanda alabildiği iddia edilen 23andMe’nin müşterilerine ait geniş bilgi havuzu, akademisyenlerin olduğu kadar ilaç ve biyoteknoloji şirketlerinin de ilgisini çekmiş durumda. Bu da tabi Google’ın kullanım şartlarında eklemeyi “unutmadığı”, “Başkalarıyla paylaştığınız genetik bilgiler sizin arzularınıza ters bir şekilde kullanılabilir” ve “Herhangi bir örnek vermekle, 23andMe ya da işbirliği yaptığı ortaklarınca yapılan hiçbir araştırma ya da geliştirilen hiçbir ticari üründen hak talep etme durumunda olmuyorsunuz” koşulları ile sağlama alınmış durumda. Özetle, 23andMe’ye tükürük örneği vererek bugüne kadar kişisel bilgileriniz ile ilgili vazgeçtiğiniz haklarınızın yanında bir de DNA’nız ile ilgili haklarınızı da sonsuza kadar Google ve ortaklarına teslim etmiş oluyorsunuz.

FDA’nın kısıtlamaları ile birseysel kullanıcı açısından büyük bir darbe yiyen 23andMe alanını genişletme ihtiyacı duymuş olacak ki ilaç firmalarına ham genetik veri sağlamaya ek olarak, 2015 senesi itibariyle, köklü biyoteknoloji ortaklığı Genentech’in yöneticilerinden Richard Scheller yönetiminde kendileri ilaç geliştirme alanına adım atmış durumdalar.

GENOME COMPILER

Seveneves romanındaki genetik uzmanı Moira karakteri, sağ kalanların hepsinin dişi olması dolayısıyla insan ırkının devamını partonegenez (döllenmesiz üreme) yöntemi ile sağlamak durumunda kalıyordu. Yedi Havva (Seveneves) olarak anılan karakterlerin kendi soylarında olmasını istedikleri genetik özellikleri de hesaba katarak her karakter için ayrı bir genetik ”tasarım” yapan Moira, elindeki DNA’ları etkili bir şekilde işlediği bazı süreçler sonunda sadece dişilerden oluşan bir grup insandan insanlığın tekrardan çoğalmasını sağlayabiliyordu. Genome Compiler, Moira’nın genleri yeniden tasarlamak için kullandığı yöntemlerin gerçek hayattaki bir yansımasını hatırlatan, genetik mühendisliği, moleküler biyoloji ve sentetik biyoloji alanlarında çalışan bilim insanlarına DNA tasarımı, sıralaması ve data yönetimi imkanı sağlayan bir grafik kullanıcı arayüzü yazılımı.

İlaç, biyoteknoloji, akademik ve klinik araştırmacıların da kullandığı Genome Compiler’ın ismi, sentetik biyoloji yöntemleri ile ışıldayan bitkiler yapmak için başlatılan bir Kickstarter kampanyası ile ilişkisi üzerinden 2013 senesinde medyada sıkça anılıyor. Katkıda bulunanları arasında Singularity Üniversitesi’nden pekçok akademisyenin de bulunduğu ve üniversitenin kurucularından Peter Diamandis’in de “En havalı Kickstarter kampanyası!” ilan ettiği “Işıldayan Bitkiler” projesi 65.000 dolarlık hedefinin çok üstüne çıkıp 484.013 dolarlık bir fon toplayarak hem çok büyük bir maddi desteğe ulaşıyor hem de Genome Compiler yazılımının popüler olmasına katkıda bulunuyor.

“Biyoloji Bilgisinin Demokratikleşmesi” mottosu ile hareket eden Genome Compiler şirketi, 3B yazıcıların normal kullanıcıların eline verdiği “yapma/yaratma” imkanının bir benzerini DNA tasarımını kolay kullanılabilir bir arayüz vasıyasıyla son teknoloji laboratuarlardan topluluklara indirerek genetik bilimi üzerinden gerçekleştirmeyi umuyor olabilir. Işıldayan Bitkiler fikrinin popülerliği ve Çin gibi büyük bir marketin şimdiden projeye büyük destek veriyor gözükmesi de Genome Compiler’in “faydalı canlı şeylerin tasarım ve yaratımı” hedeflerinin gelecek vadettiği şeklinde okunabilir.

ANCESTRY

Ancestry.com LLC dünyanın en büyük kar amaçlı soy bilimi/jeneoloji şirketi. İsim anlamı “Soy” olan, Amerika Birleşik Devletleri merkezli internet şirketi, Amerika ve dokuz ayrı ülke odaklı bir jeneoloji ve tarihi kayıt siteleri ağını yönetmenin yanında jeneoloji yazılımı üretimi ve pazarlaması da yapıyor. 2014 senesinde 2 milyondan fazla aylık üyesi bulunan site, müşterilerinin soy haritasını çıkartma alanında 23andMe’nin de rakibi olarak hizmet vermekte. 33 senedir faaliyette bulunan köklü bir şirket olarak daha kapsamlı bir incelemeyi hakettiği söylenebilecek Ancestry şirketine kısa bir giriş yapma sebebim olan şirketin tanıtım videolarından biri ile yazıyı sonlandırmak istiyorum. Kur’an-ı Kerim’in Hucurât Sûresi 13. ayetinde geçen “Ey insanlar! Sizi bir erkek ile bir kadından yarattık ve (birbirinize karşı soy ve renginizle övünesiniz, birbirinize düşman olasınız diye değil, bilakis) birbirinizi (karakter ve kabiliyetlerinizle) tanıyıp kaynaşasınız (ve dostane sosyal münasebetler içinde yardımlaşasınız) diye ayrı kavimler ve kabileler haline getirdik.” ifadesinin günümüzdeki yansımasını somut bir şekilde ortaya koyan videoda bizim topraklarımızın durumu adına da anlamlı sayılabilecek hoş bir sürpriz var.

Not: Genetik mühendisliği perspektifinden Seveneves romanını inceleyerek devam ettiğim yazı dizisine Google ve Darpa şirketlerinin genetik merkezli araştırmalarını inceleyerek önümüzdeki yazıda devam etmeyi planlıyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.