Uzak Doğudan Sanal Asistan Hamlesi

Faruk Ay, 12 Ekim 2016

Apple’ın yapay zekalı asistanı Siri’yi geliştiren ekip Apple’dan ayrıldıktan sonra yeni bir proje ile karşımıza çıktı. ViV. Latince vivus kelimesinden türetilen ViV, canlı / hayat sahibi anlamına geliyor. Şirketin kurucusu Dag Kittlaus neden şirketine bu ismi seçtiğini anlatırken incilde geçen ifadeye atıfta bulunarak  ‘Etrafımızdaki cansız nesnelerle konuşarak onlara yaşam soluğu üfleyeceğiz.’ dedi. (Tanrı Adem’i topraktan yarattı ve burnuna yaşam soluğunu üfledi. Böylece Adem yaşayan varlık oldu. Yaratılış 2:7)

İnsanın tanrılık iddiasının oldukça somutlaşmış hali olan bu ve benzeri ifadelere teknoloji dünyasında sıklıkla rastlıyoruz. Bunun nedeni ile ilgili açıklamayı Gökhan Yorgancıgil röportajına havale edip biz konumuza devam edelim.

Dag Kittlaus geliştirdikleri yapay zekanın piyasadaki rakiplerinden en önemli farkını sistemin herkes tarafından geliştirilmesine imkan sağlaması olarak gösterdi. Siri ve Watson gibi asistanları bu anlamda kısıtlayıcı bulan Kittlaus; ViV platformunu kullanan geliştiricilerin yapay zekanın nasıl daha akıllı hale geleceğine kendi uygulamaları ile yön vereceklerini ifade etti. Yıl sonunda çıkacağını açıklamasına rağmen nasıl geliştirici ve son kullanıcılara ulaşacağına dair somut bir plan duyulmamıştı.

Uzak Doğu’dan Rakip

Her ne kadar şu anda başı arızalı cihazlarla dertte olsa da Samsung geçtiğimiz günlerde Viv’i satın alarak yapay zeka alanında önemli bir hamle gerçekleştirdi. Tüketici elektroniği alanında milyonlarca ürünü olan şirketin amacı sadece sanal asistanla sınırlı değil.

Haziran ayında IoT(Nesnelerin İnterneti) alanına 1.2 milyar dolar yatırım yapacağını duyuran Samsung, bu yeni satınalımı ile birlikte başta akıllı telefonlar olmak üzere geliştirdiği tüm cihazları ‘kendisi ile konuşulabilir’ hale getirmeyi hedefliyor.

Resulullah (sav) buyurdular ki: “Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin olsun ki, yırtıcı hayvanlar insanlara konuşmadıkça, kamçısının bir tarafı (kabzası ve herhangi bir tarafı) kişiye konuşmadıkça, ayakkabısının bağı kişiye konuşmadıkça ve kişinin kendisinden sonra ailesinin ne yaptığını baldırı kişiye haber vermedikçe kıyamet kopmaycaktır.”buyurur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned; Tirmizi, Fiten.19; Abd b. Humeyd, Müsned, II / 498).

Hadiste verilen örneklerde günümüze bakan iki nokta dikkat çekiyor, biri giyilebilir teknolojiler (ki bu konuda Samsung tüketiciler için ilk seri üretime geçen şirket) ve yapay zeka ile bunların insanla konuşabilir hale gelmesi. Yırtıcı hayvanların konuşması konusunu genetikle ilgili yazacağımız başka bir makaleye bırakalım.

Öncelik İnsan mı Yoksa Yapay Zeka mı?

Bir önceki yazıda Google CEO’su Sundar Pichai’nin şirketin yeni vizyonunu açıklarken artık yapay zeka öncelikli bir sürece girdiğini ve yeni ürünleri yapay zeka etrafına örgüleyeceğini söylemiştik.

Samsung CEO’su Dr. Oh-Hyun Kwon ise Haziran ayında duyurulan 1.2 milyar dolarlık Nesnelerin İnterneti yatırımını açıklarken teknolojiyi insan merkezli geliştireceklerini özellikle vurguladı. Bunun için verdiği örnekte IoT’nin sunduğu imkanlarla insanların hastaneler ya da huzur evleri yerine kendi evlerinde yaşlanmalarını mümkün kılmaya çalışacaklarını söyledi. Ölümsüzlük ya da gençleşme yerine yaşlılığı insan olmanın bir parçası gören bakış açısı ne kadar ilgi çeker bilmem ama gerçekten insani ve anlamlı bir hedef.

Bakalım teknoloji insan merkezli mi yoksa yapay zeka merkezli mi gelişecek, sanırım önümüzdeki 10 sene içinde bu sorunun cevabını öğreneceğiz.