Seveneves – 10: İnsan Genom Mühendisliği
Akif Manisalı, 11 Kasım 2016Molecular Systems Biology dergisinde 2013 yılında yayınlanan bir makalede, Harvard Üniversitesi bünyesinde araştırmalarına devam eden Kevin M. Esvelt ve Harris H. Wang genetik mühendisliğine yaklaşımları üzerine çarpıcı bir tespitte bulunuyorlar:
“ ‘Genom Mühendisliği’ tabiri, organizmaların insanlığa hizmet etmek adına özel olarak tasarlandığı bir geleceği çağrıştırıyor. Halbuki insanlar nesillerdir evcil hayvan ve bitkilerin genomları ile oynamışlardır. Yapay seçilimi (selective breeding) ‘Ziraatçinin sadece sürüsünün karakterini/özelliklerini değiştirmesini değil, sürüsünü tamamen dönüştürmesini sağlayan bir araç.’ olarak tasvir eden Darwin’in çağdaşı William Youatt, yapay seçilimin ‘Sayesinde istediği şekil ya da kalıpda hayat verebilmesini sağlayan bir büyücü asası,’ olduğunu ifade ediyor.”
Youatt’ın, 1837 senesindeki bilgisi ve imkanları perspektifinden genetik mühendisliğinin imkanlarını sihir ve büyü gibi genel kanıda bilime uzak gözüken çarpıcı ve besbelli ki kendisi için heyecan verici bir şekilde kavramsallaştırdığını okuyunca, makalenin yazarı Esvelt, Wang ve meslektaşlarının kendilerinden sadece genom mühendisleri olarak değil, aynı zamanda “biyolojik tasarımcılar” olarak bahsetmeleri ve genetik arşivlerden oluşturdukları “yemek kitapları” ve “yeni” canlılar için hazırladıkları “tarifler”den bahsetmeleri artık hiç şaşırtıcı gelmiyor.
2003 senesinde “İnsan, savunma sistemlerindeki en zayıf halka olmaya doğru ilerliyor.” raporlaması yapan Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı’na bağlı Defansif İleri Araştırma Projeleri Ajansı (Defense Advanced Research Projects Agency / DARPA), Esvelt ve Wang gibi bilim insanlarından oluşan ekiplere ve Harvard Üniversitesi gibi akademik başarılarıyla öne çıkan pek çok Amerikan üniversitesine büyük miktarda fon aktararak ellerindeki “büyücü asası”nı bütün gücü ile sallayarak insanı zayıf halkalıktan çıkaracak genetik “geliştirmeler” ile savaş alanlarındaki yetkinliklerini arttırmak için var gücü ile çalışmakta.
İNSAN GENOM MÜHENDİSLİĞİ
DARPA’nın askerleri için planladığı, insandan öteyi, “Transhuman”i hedefleyen vizyonunu daha iyi anlayabilmek adına ajansın 2013 senesinde fon talebinde bulunduğu yeni projesi “Memeli Genom Mühendisliği İçin Gelişmiş Araçlar”ı (Advanced Tools for Mammalian Genome Engineering) incelemenin yerinde olacağını düşünüyorum. Projenin teklif sayfasında amaçları arasında geçen, “İnsan hücre gruplarına büyük DNA vektörlerinin hızlıca dahil edilmesini sağlayacak teknolojilerin başarı ile geliştirilmesi, insan hücrelerine halihazırda mümkün olandan çok daha komplike fonksiyonların eklenmesine imkan sağlayacaktır.” ifadesi, projenin herhangi bir memelinin genomunun inşaa edilmesinden de öte, özel olarak insanların biyolojik mühendislik sonucu değiştirilmesi için özel olarak geliştirildiğini gösteriyor.
47. KROMOZOM
DARPA bu projede hedefine ulaşmak için İnsan Yapay Kromozomları’nın (Human Artificial Chromosomes / HACs) kullanımı ve faydalarını arttırmayı planlıyor. Doğal olarak 46 kromozoma sahip insan hücre çekirdeklerine, diğerlerine göre çok küçük olan bir 47. yapay kromozom ekleyen bu yöntem, bilim insanlarının deneklerinin bedenlerine yeni genler eklemelerini mümkün kılıyor. DARPA, bu 47. yapay kromozomu bir vektör platformu olarak kullanıp, biyolojik müdahaleler ve daha genel genetik “iyileştirmeleri” doğrudan insanların genetik yapıtaşları olan DNA’lara uygulayarak “Süper Asker”i üretmek yolunda aktif bir şekilde çalışmakta.
BROAD ENSTİTÜSÜ
DARPA, 2015 senesinde Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) ve Harvard Üniversitesi ile ortaklığı bulunan Broad Enstitüsü ile 32 milyon dolar karşılığında bir genetik araştırma kontratı imzaladı. 2003 senesinde tamamlanan “İnsan Genom Projesi”nin (Human Genome Project) merkezlerinden biri olan MIT’nin Whitehead Enstitüsü ile de kurumsal bir ortak geçmişi olan Broad Enstitüsü’ndeki araştırmacılar, hususi fonksiyonların izole edilmesi, çıkarılarak elde edilmesi ve kütüphanelerde arşivlenmesi için geniş bir organizma çeşidinin genomunu deşifre etmek hedefiyle çalışmalarına devam etmekte. Bu elde ettikleri DNA’ları başka hücrelerin ve zaman içinde de daha büyük organizmaların özel olarak değiştirilmesi için kullanan enstitünün ileri gelen bilim adamlarından MIT’de biyoloji mühendisliği profesörü Christopher Voigt bir demecinde “Sentetik biyoloji ürünleri bugüne kadar küçük, basit organik moleküller ile sınırlı kaldı. Ben biyolojinin yapabildiği her şeyi yapabilecek şekilde genetik mühendisliğinin ölçeğini genişletmek istiyorum.” ifadelerini kullanıyor.
47. kromozom ile insan bedenine yapay genler ve özellikler ekleme yapma imkanı, Broad Enstitüsü’nün özellikler bazında izole edilmiş DNA kütüphanesi ve professör Voigt’in cüretkar hedefleri bir araya geldiğinde, DARPA’nın “Memeli Genom Mühendisliği İçin Gelişmiş Araçlar” projesi, 1999 senesinde Savunma Bilimleri Ofisi’ni bünyesinde açmasından beri “Süper Askerler” geliştirmek adına çalışan DARPA’nın bu hedefine yaklaşması adına önemli araçlarından birisine dönüşmüş olabilir.
Not: Son beş yazıda genetik mühendisliğinin, kurgusundaki yansımaları perspektifinden ele almaya çalıştığım Seveneves romanını inceleyen yazı dizisine, DARPA’nın “Süper Askerler”inin basına açıklanmış özelliklerine ve toplumun bu gelişmelere popüler kültür üzerinden uzun zamandır nasıl hazırlandığına değinmeyi planladığım, genetik mühendisliği alt başlığının son bölümü olacak önümüzdeki haftaki yazı ile devam etmeyi planlıyorum.
1 Ekim 2017
24 Eylül 2017
17 Eylül 2017