Tekinsiz Vadideki İnsanlık Adası – 5
Bedirhan Sonakın, 12 Ocak 2017Tekinsiz Vadi’deki yolculuğumuza bu yazıda farklı bir tür tekinsizlikle devam edeceğiz. Zombilerle ilgili yazıda, zombi kavramının nasıl olup da, H.P. Lovecraft gibi yazarların tetiklemesi ile farklılaştığını, ardından roman ve sinema gibi kültürel araçlarla beslenip büyütüldüğüne değinmiştik. Zombi kavramı özelinde gibi gözüken, aydınlanma öncesi dönemde olağanüstü olan bir kavramın alınıp hem rasyonelleştirilmesi aynı anda hem de marjinalleştirilmesi süreci aslında zombi özelinde gerçekleşen bir olgu değil. Bu farklı kavramlar için de gerçekleşip ortaya çıkan ve ilginç bir biçimde (yüzeysel bir tespit olabilir ancak) ABD toplumu kaynaklı oluşan bir süreç.
Bu süreçten geçen ve popüler kültürün bir parçası olan diğer bir kavram ise palyaçolar. Giyim ve makyaj ile bir insanın farklı bir görünüşe bürünerek komedi yapan bu karakterler, daha çok çocukları eğlendiren sirk karakterleri olarak bilinseler de, bu noktaya gelene kadar gelişen tarihsel süreç biraz daha farklı. Türkçe’de soytarı olarak bilinen “The Fool” karakterinin palyoçoların kökeni olduğu düşünülüyor. Soytarı karakteri sadece Ortaçağ Avrupa’sında değil, Mısır ve Çin gibi eski medeniyetlerde de yer alan kendine özgü bir karakter. En büyük özellikleri ise kralların önünde bile kralın kendisi de dahil olmak üzere, her konuyla dalga geçebilen, sosyal normlara tabi olmayan, küstahlık, cüretkarlık, müstehcenlik ya da kutsala saygısızlık gibi eylemleri sürekli yapan ve bu yaptıklarından dolayı, sıradan kişiler gibi muamele görmeyen konumları. Bu karakterin bazı durumlarda olağanüstü yetenekleri var gibi davranması, gördüğü vizyonlar ve ruhlarla konuşmalar gibi bileşenleri de gösterilerine dahil etmesi oldukça sık görülen bir unsur. Onların bu korunmuş konumlarının bu olağanüstü olduğu düşünülen özelliklerinden geldiği de düşünülüyor. Bu alanda kabilelerdeki şamanik ritüellerdeki baş şaman karakteri sıklıkla örnek olarak ortaya konuluyor.
“Trickster” olarak bilinen ve dilimize düzenbaz olarak çevirebileceğimiz hikaye ya da masal karakterinin de bu karakterin kökeninde önemli bir yer tuttuğu konunun uzmanları tarafından ortaya koyuluyor. “Trickster” arketipinin en önemli örnekleri eski mitolojilerde görülüyor. Yunan Hermes ya da İskandav Loki bu konuda örnek verilen karakterler, yine başka mitolojilerde de benzer karakterler farklı konumlarda yer alıyor. Ortak özellikleri ise bilgi sahibi ancak sosyal tabulara karşıt tavırları ve yalan söyleyip, aldatan, hırsızlık yapabilen doğaları. İskambil destelerindeki joker karakterinin de kökeninin, Tarot destelerindeki “The Fool” karakteri olduğunu söylemek önemli olacaktır.
Modern zamandaki palyaço karakterine göz atarsak, renkli ancak uyumsuz bir kıyafet seçimi, büyük ayaklar, aşırı makyajla insan yüzünden farklılaştırılan bir yüz ve genellikle alkolik çağırışımı yapan bir büyük kırmızı burun görüyoruz. Haraketlerinde ise aşırılığın ve abartının yanında tüm bu fiziksel ve ruhsal halden aşırı memnuniyet dikkat çekiyor. İnsan formunun başkalaştığı bu karakterin genellikle çocukları hedefleyen gösterilerde yer alması da bir diğer önemli konu. Ünlü fast-food zinciri McDonalds’ın da sembolü olan Ronald McDonald’ın da bir palyaço olması ilgi çekici bir diğer konu.
Ancak komedi unsuru olan palyaçolar, 20.yüzyıl boyunca öne sürülen komedi unsuru olma özelliği dışında pek çok kez gündeme geldiler. Bunlardan en çarpıcı olanlarından birisi, üç nesil devam eden ve baba, oğul ve torunda her nesilde daha da problemli hale gelen psikotik sorunlar oluşturan Weary Willie isimli palyaço karakterdi. İlk nesilde kişilik bölünmesi ile başlayan problemler, bu karakterin alanının en iyisi olarak bilinen ikinci nesilde devam etti. Sonrasında üçüncü nesilde homoseksüel birliktelikler ve bu birlikteliklerin cinayetle sonuçlandığı polisiye bir hikayeye dönüştü. Ancak “katil palyaço” kavramını kültüre sunan kişi Chicago çevresinde yaşayan ve 1975 ile 1978 arasında 33 genç erkeğe cinsel tacizde bulunup onları öldüren Pogo takma adlı John Wayne Gacy idi. Bu iki olaydaki karakterlerin ortak özelliği kişilik bölünmesi yaşayan, cinsel eğilimleri bozuk ve sürekli yalan söyleyen karakterler oluşlarıydı. Zombilerle ilgili bölümde yaptığımız göndermeyi sürdürecek olursak, tüm bu karakterlerde Gollumvari bir dönüşüm sürecini görmekteyiz.
Ancak yine ABD’de bu şahsi suçların daha farklı halleri de görüldü. 1981’de Boston çevresinde polise siyah minibüs içinden çıkan palyaçoların çocukları rahatsız ettiklerine dair haberler gelmeye başladı. Bu ihbarların hem sayısı hem de coğrafi konumları bir kaç gün içerisinde arttı. Ardından ise bu ihbarlar kesildi. Bir kaç hafta sonra ise Kansas, Cleveland gibi farklı bölgelerden de benzer ihbarlar geldi. Ancak bu konu hiç bir zaman açıklığa kavuşmayan bir “hayalet palyaço” olayı olarak tarihe geçti. Bu konu ve Pogo karakteri 1986 yılında yayınlanan Stephen King’in romanı “It” için de bir ilham oldu.
En son 2016 yılında da benzer bir olay dünya çapında yaşandı. Ağustos ayında Güney Carolina’da çocuğunu ormana çekmek isteyen bir “katil palyaço” olduğunu bildiren bir annenin ihbarının ardından. Neredeyse tüm ABD’de, Kanada’da ve 18 farklı ülkede “katil palyaço” kıyafetli kişiler görülmeye başladı. Sonrasında bu dalga arkasından doyurucu bir açıklama gelmeden kayboldu.
Diğer yandan kötü ya da katil palyaço tiplemesinin popüler kültürde oldukça kuvvetli bir karşılığı olduğu inkar edilemez bir gerçek. Özellikle korku türünde bir çok yapım mevcut. Stephen King’in “It” romanı ve bu romandan yapılan film (1990) , Clownhouse (1989), Poltergeist (1982) hemen akla gelen bir kaçı. Batman çizgi romanları ve filmlerindeki Joker karakteri de bu alanda sayılabilir. Bunun dışında son 20-30 yılda yapılan bir çok korku filminde palyaço kostümlü kötü karakterler kendilerine yer buldu. The Simpsons serisinin önemli karakterlerinden birisi olan Palyaço Krusty de sigara, alkol ve kumar bağımlılığı olmasına rağmen oldukça ticarileşen bir karakter olarak popüler kültürde kendisine yer buldu.
Palyaço üzerinden giden tüm bu olaylar ve kötü ya da katil palyaço unsurunu taşıyan popüler kültür ürünleri beraberinde “coulrophobia” olarak adlandırılan palyaço korkusunu da getirdi. Bu konudaki araştırmacılar bu korkunun temelinde tekinsiz vadi etkisi olduğunu belirtiyorlar. İngiltere’deki bir araştırmada, hastanelerdeki çocuk bölümlerinde kullanılacak dekorasyon unsurları arasında palyaçoların yer almadığı çünkü çocukların palyaçoları oldukça korkutucu buldukları ortaya koyuldu. Aşina bir bedendeki (antropomorfik) aşina olmayan abartılı ve farklı yüz yapısı başta olmak üzere diğer uzuvlardaki farklılıkların, özellikle çocuklar üzerinde korkutucu bir etkisi olduğu ortak kanı olarak görülüyor. Çocukların, palyaçoların hareketlerindeki değişime rağmen, özellikle yüzlerinin boyalı halinin bu değişimi yansıtmamasına karşı bir reaksiyon oluşturduğu öngörülüyor ve bunun tekinsiz vadi etkisi oluşturduğu düşünülüyor. Bu korkunun sadece çocuklara özgü olmadığını da belirtmek gerekiyor. Bir çok yetişkinin de palyaçoları en azından itici bulduklarına dair yaptığı yorumlar mevcut. Bu yorumların bazıları popüler kültürün oluşturduğu koşullanılmış korkuyu yansıtırken, bir diğer kısmı ise daha derin bir iticiliği ortaya koymaktadır. İkinci kısım yorumlarda ortak noktanın palyaço karakterinin gerçek duygularını anlayamamak ve bu nedenle güven problemi yaşamak olduğu görülmektedir. Bu bize aynı zamanda çocuklarda oluşan tekinsiz vadi etkisinin yetişkinlerde de yaşandığını göstermektedir. Ancak yine de bu alanda yeterince araştırma olmaması nedeniyle coulrophobia kavramının henüz tıbbi olarak geçerli olmadığını söylemek önemli olacaktır.
Girişte belirttiğimiz gibi, palyaço kavramı, kavramın olumlu ya da olumsuz oluşundan bağımsız olarak, geçmişten günümüze gelen, köken olarak bazı olağanüstü unsurlar içeren bir kavramın popüler kültüre mal olmasının ardından marjinalleşme rasyonelleşme sürecine maruz kalıyor. Altındaki gizemli yan ortadan kaldırılarak farklı bir biçimde yeni modern gizemin bir unsuru olarak sunuluyor. Hem zombi kavramında, hem de palyaço kavramındaki ortak noktalar, bu kavramların korku unsuru haline gelişleri, açıklanamaz sosyal fenomenlere malzeme olmaları ve konumuz olan tekinsiz vadi açısından en önemlisi olarak, bozulmuş antropomorfik unsurlar olarak kendilerine popüler kültürde sürekli yer bulmalarıdır.
Devam edeceğiz…
1 Ekim 2017
24 Eylül 2017
17 Eylül 2017