Alper Bilgili’nin “Bilim Ne Değildir?” Kitabından Bazı Pasajlar – 5

, 18 Eylül 2017

Bilimsel objektiflik iddiası ne kadar geçerli? 

“Celâl Şengör, birçok yazısında bilim konusunda, gerçeği yansıtmaktan uzak bir resim çizmektedir. Bu hatalı ve ancak bilimle ilgili yüzeysel bilgi sahibi kişiler tarafından kabul görebilecek bilim tasvirinin altında, bilimin tek rehber olması gerektiği iddiasını ikna edici kılma gayreti yatmaktadır. Diğer yeni-ateist yazarlar gibi o da bilim insanları topluluğunda yaşanan tartışmalara değinmemekte, bilimi tartışılmaz teorilerden oluşan, tüm bilim insanlarının uzlaşı içinde olduğu, verilerin her türlü önyargıdan uzak bir şekilde değerlendirildiği bir uğraş olarak resmetmektedir.”


“Hatalı fikir yürütmeler, doğa bilimleriyle elde edilen verilerin doğru kullanımını engellemekle kalmayacak, doğa bilimcilerin, doğa bilimlerinin sınırlarını aşan alanlarda “bilimsel” izlenimi verilmiş spekülasyonlar yapmalarına neden olacaktır.”


“Modern doğa bilimleri, ancak 16. yüzyılda doğmaya başlamıştır. Ne var ki, insanlar onbinlerce yıl bilgi üzerine düşünmüş, bilginin peşinden koşmuş ve birçok konuda faydalı bilgi üretmiştir. İnsanoğlunun ürettiği siyasi sistemler, devlet mekanizması, felsefe geleneği, sanat eserleri, bu bilgi birikiminin yansımalarıdır. Eğer, tek rehber ve güvenilir bilgi kaynağı (doğa) bilimsel bilgi olsaydı insanlık tüm bu mirasa şüpheyle bakacak, belki de o mirası en başta yaratma zahmetine girişmeyecekti.”


Şengör, yine, doğa bilimlerinin diğer bilgi türlerinden üstün olduğu görüşünün bir uzantısı olarak doğa bilimiyle uğraşan insanların eleştirilere açık olduklarını, hatalarının bulunmasından mutluluk duyduklarını iddia etse de, elbette Şengör doğa bilimlerinde bilim insanlarının arasında ciddi görüş farklılıkları olduğunu bilmektedir. Örneğin kuantum teorisinin farklı yorumları olduğunu, evrim teorisini savunanların arasında üzerinde uzlaşılmayan önemli noktaların bulunduğunu duymuş olmalıdır. Ancak daha da önemlisi, Şengör, iyi bir bilim insanı olarak, bilimsel teorilerin savunucularının, teorilerini yanlışlayan verilere rağmen görüşlerinden hemen ve kolaylıkla vazgeçmediklerini bilmelidir. Bilim tarihinden haberdar herkes bilir ki, bilim insanları, teorilerini aksi yöndeki verilere rağmen savunmayı sürdürürler. Hatta Larry Laudan gibi bilim felsefecilerinin de belirttiği gibi, belli oranda tutuculuk bilimin ilerleyişine katkı sunmaktadır. İşin daha da ilginci, Şengör’ün her fırsatta bilimi en doğru anlayan kişi olarak bahsettiği ve her konuda uzlaştığını ifade ettiği Karl Popper’ın da belli oranda dogmatizmin bilim için faydalı olduğu yönünde görüş bildirmesidir. Popper’a göre bu tür bir dogmatizm, bilim insanlarının teorilerine getirilen eleştirilere kolayca teslim olmasını engelleyecektir.


“Şengör, doğa bilimleriyle uğraşan bilim insanlarını önyargısız ve delilin gittiği yere giden, bir nevi duygusuz makineler gibi sunarak sokaktaki insana şu önemli mesajı verir: “Doğa bilimi, sosyal bilimler ve diğer bilgi türleri gibi tartışmalı ve duyguların karıştığı bir alan olmadığı için rehber edinilmeyi hak etmektedir.” Ne var ki 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren doğa bilimlerinin objektiflik iddiası ciddi şekilde sorgulanmış, doğa bilimleriyle uğraşan bilim insanlarının da psikolojik ve sosyolojik faktörlerin etkisi altında kaldığına dair iddialar bilim felsefesi ve bilim sosyolojisi literatüründe kendilerine yer bulmuştur. Dahası bu iddialar, sosyologlar ve felsefeciler tarafından seslendirilmekle kalmamış, bilim tarihinden getirilen birçok örnekle desteklenmiştir. Örneğin Nobel ödüllü fizikçi Max Born, 20. yüzyıl başında dahi fizikçilerin Newton fiziğinin doğruluğundan şüphe etmeyecek şekilde eğitim aldıklarını hatırlatır. Bu öyle güçlü bir eğitimdir ki, Newton fiziğinin yanlışlığına işaret eden keşifler ve deneyler dahi birçok bilim insanının Newton fiziğinden şüphe duymasını sağlamaya yetmeyecek, tersine fizikçiler bu deneyler neticesinde elde edilen verileri bir şekilde tevil etmeye ve Newton fiziği ile uyumlu kılmaya çalışacaklardır.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.