

İzlemeyenlere not: Yazı spoiler içerir
2015’te uzay filmleri açısından bereketli bir yıl oldu diyebiliriz. Interstellar, Martian ve (henüz vizyona girmese de) Star Wars gibi filmler çekildi. Jupiter Ascending yüksek beklentisi olan bir filmi ve fiyaskoyla sonuçlandı. Umarım sene sonunda vizyona girecek Star Wars aynı akıbeti yaşamaz. Bu kadar iyi bir hikayeden çok kötü bir film çıkarmanın zor olacağına dair beklentimiz var ama filmin yönetmeninin geçmişte sürpriz performanslar sergileyen JJ Abrams olması yeterince tedirgin edici. Herşeye rağmen olumlu senaryoda Hollywood açısından bir senede 3 iyi uzay filmi üretebilmek ciddi bir başarı olacak. Bekleyip göreceğiz.
Filmle ilgili bazı kısa notlar;
Filmde ABD haricinde Ares 3 mürettabatından kimyager Vogel karakteriyle Almanya ve uzayda gizli proje yürüten Çin de yer alıyor. Nasa’nın ağır topları Teddy ve Mitch’in birkaç sahnede Çin’i Amerikanvari küçümsemelerine rağmen tek çareleri olduğu için yardım teklifini kabul etmeleri bence filmin dönüm noktası. Yoksa roketi çok daha geç gönderecek ve Watney ölmüş olacaktı.
Gerçekte de ülkelerin uzay ajansları ortak projelerde bir araya gelebiliyorlar. 1998’de fırlatılan Uluslarası Uzay İstasyonu (ISS) 15 ülkenin katılımıyla uzaya gönderildi ve yaklaşık 5500 gündür ziyaretçilerini ağırlamakta. Bugüne kadar ABD, Rusya, Japonya, Kanada, İtalya, Fransa, Almanya, Belçika, Hollanda, İsveç, Brezilya, Danimarka, Kazakistan, Malezya, Güney Afrika, Kore ve İspanya’dan astronotlar ISS’i ziyaret ettiler. Uzay projeleri gerek bütçe gerek insan kaynağı açısından ülkelerin tek başlarına üstesinden gelmelerinin zor olduğu adımlar. Soğuk savaş döneminde ABD’nin kazandığı gibi bir başarı bile adı üstünde savaştaki seferberlik haliyle olabiliyor. Daha önceki bir yazıda soğuk savaşın nasıl kazanıldığını rakamlarla açıklamıştık, dileyen bakabilir.
Uluslararası Uzay İstasyonu(ISS)’nu ziyaret eden astronotlar hangi ülkerlerden
Geçenlerde Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve Rus Federal Uzay Ajansı (Roscosmos) Ay’ın karanlık yüzüne gezgin (lander) yollamak üzere işbirliği yapacaklarını açıkladılar. Gönderecekleri gezgin su, yakıt olarak kullanılabilecek hammadde ve oksijen arayacak. Rus yetkililer Ay’a gezgin göndermeyi insan uçuşlar için hazırlık olarak gördüklerini, devamının geleceğini ve bunu insanlığın Ay’a dönüşü olarak gördüklerini belirtiyorlar.
“We have to go to the Moon. The 21st Century will be the century when it will be the permanent outpost of human civilisation, and our country has to participate in this process, we have to work together with our international colleagues”
Moskova’daki Uzay Araştırmaları Enstitüsü’nün en önemli bilimadamlarından Igor Mitrofanov özetle 21. Yüzyılda insanlığın Ay’da medeniyet kuracağını ve Rusya’nın bu sürece dahil olacağını ifade ediyor. Ancak soğuk savaş gibi tek başlarına değil uluslararası işbirlikleriyle yürüteceklerini vurguluyor. Bu açıklama tevile gerek kalmaksızın Rusya’nın 1970’lerin ortalarında sonlandırdıkları/vites küçülttükleri uzay misyonlarına tekrar başlayacağına işaret ediyor.
ESA’dan ay araştırma biriminin başındaki Bérengère Houdou’nun da benzer açıklamaları var;
“We have an ambition to have European astronauts on the Moon. There are currently discussions at international level going on for broad cooperation on how to go back to the Moon.”
Yine ESA’nın tepe yöneticilerinden Johann-Dietrich Wörner de Ay’a üst kurmak için uluslararası ortak aradıklarını açıkladı.
Görüldüğü üzere Avrupa ve Rusya 1972’de ABD’nin Ay başarısını bir adım ileriye götürmek için kolları sıvadılar. Şu an için gezgin göndermede beraber hareket edecekler ancak sonraki insanlı uçuş misyonları için kesinleşmiş bir birliktelik yok. Şüphesiz uluslararası reel politik çıkarlar da uzayda yapacakları ortak projelerde önemli bir etken olacak.
Çin ve Hindistan 2014’de uzay misyonlarında ortak hareket etme adına iyi niyet anlaşması imzalamışlardı. Çin daha önce de Asya Pasifik Uzay İşbirliği adı altında aralarında Pakistan ve Bangladeş gibi ülkelerin olduğu bir çatı kurmuştu. Henüz ortada açıklanmış somut bir proje yok. Çin en son Ay’a “Yutu” adında bir gezgin göndermişti ancak Ay’ın tahmin edilenden daha soğuk olması nedeniyle gezgin devredışı kaldı. Çinli yetkililer en son En son Mart 2015’te teleskopla bağlantı kurduklarını bildirmişlerdi.
En büyük oyuncu ABD ise uzun süredir Mars misyonuna odaklanmış durumda. 2030’larda Mars’a insanlı uçuş planlanıyor. Nasa’nın dünya’nın geri kalanının toplamından daha fazla uzay teknolojisi, bütçesi ve yetişmiş insan kaynağı var. En son Mars’ta tuzlu su bulunduğuna dair kuvvetli izlere rastladıklarını açıklamaları herkesin malumu. Günlerde konuşuldu. Tek başlarına ayrı bir ligde oynuyorlar.
1 Ekim 2017
24 Eylül 2017
17 Eylül 2017