

Dünyadaki en büyük 5 Bilişim firması, 400-500 bin çalışanı ile, Türkiye’de 25 milyon insanın ürettiği 180 milyar dolarlık GSMH’den daha fazla gelir, Hollanda’da 200 bin tarım çalışanı, Türkiye’deki 11 milyon tarım çalışanından daha fazla ürün elde etmektedir. Sanayi devrimleri, güncel teknoloji ve tekniklerin gerisinde kalmış her ülke için durum aynıdır.
Bilinen yazılı tarih sürecinde üretim süreçlerinde yaşanan köklü değişikler, üç sanayi devrimi ile açıklanır. İlki makinelerin icadı olarak ta diyebileceğimiz, su ve buhar gücünün daha verimli kullanılmasını sağlayan mekanik tezgâhların bulunması. İkincisi, elektriğin bulunması ile birlikte, pek çok makinenin bir arada çalışabildiği seri üretime geçilen dönemdir. Üçüncü sanayi devrimi ise dijital teknolojinin ve
bilgisayarların icadı ile programlanabilen otomatik makinelerin ortaya çıkması ile başlamış olup, günümüzü üretim anlayışına şeklini veren devrimdir. Endüstri 4.0, internetin icadı ile yeni bir form kazanan bilgi işlem teknolojilerini ve makine otomasyonu ile birleştirerek, akıllı yazılımlar ile akıllı fabrikalar kurmayı hedefleyen, bu sayede gerçekleşmesi beklenen dördüncü sanayi devrimi için strateji plânıdır. Kavramsal olarak ilk defa 2011 yılında Almanya Hannover Fuarı’nda kullanılan Endüstri 4.0 ya da sanayi devrimi 4 terimi, Davos’taki 2016 yılı Dünya Ekonomik Forumu’nun (World Economic Forum, WEF) da ana teması idi. Bu yeni ekonomik dönüşüme karşı bütüncül, kapsamlı, küresel politikanın, tüm paydaşlarını kapsayan bir tepki vermesi gerektiği belirtildi. B. Sadık Ünal’ın iktidar ve teknolojiyi 7 dönem açısından incelediği, teknoloji ve politika-1 yazısında, içinde bulunduğumuz dönemi, ekonomi-teknoloji yerine teknolojinin tek başına iktidara geçmesi ve piyasa rasyonalitesinin tehdit ettiği dönem olarak niteler. Endüstri 4.0’ dan beklenen aslında tam da budur. Üretilen teknolojik ürünlerin artık endüstriye yön vermesi, endüstriyel kuruluşları yapılandırmasıdır. Sağlığın, sanatın, sporun ve sosyal hayatın endüstri olduğu küresel dünyada aslında toplumun her alanında bir değişim ve dönüşümün habercisidir.
Bu yeni devrimin inşa edilmesi öngörülen, birbirini destekleyen ve tamamlayan, birbirinin önüne açan ve geliştiren 6 temel teknoloji;
Artırılmış Gerçeklik
1 dakikada internet
Dünya üzerinde insanların internet kullanımı, müzik dinleme, video izleme, dosya yükleme, mesajlaşma, haberler, arama, alışveriş, sosyal platformlarda fotoğraf paylaşımı, arkadaşlık, oyun ve eğlence… için dönen veri boyutu rakamlarla ifade edilemeyecek boyutlara ulaşmış durumda. Sadece bir dakikada bile, milyarlarca insan, milyarlarca veriyi internet yolu ile ya paylaşıyor ya da paylaşılanlardan hissesine düşeni alıyor. Sanal âlemle iletişimimizi sağlayan, telefon ekranlarını, monitörler ya da bilgisayarlar ile geçen süre her geçen gün artıyor. Endüstri 4.0 ile gelecek teknolojilere baktığımızda tamamı bu siber âlemi daha da büyütecek, daha etkin kılacak, bizi ve etrafımızı daha fazla içine çekecek teknolojiler. Sanal dünya ile gerçek dünya ayrımının daraldığı birbirine geçtiği günler yaklaşıyor. Buna hazır olsak da olmasak da hızlı bir değişim ve dönüşüm anaforuna girmiş bulunmaktayız.
“Çağımızın, tasviri nesneye, kopyayı aslına, temsili gerçekliğe, dış görünüşü öze tercih ettiğinden kuşku yoktur… Çağımız için kutsal olan tek şey yanılsama, kutsal olmayan tek şey ise hakikattir. Dahası, hakikat azaldıkça ve yanılsama çoğaldıkça çağımızın gözünde kutsal olanın değeri artar, öyle ki bu çağ açısından, yanılsamanın had safhası, kutsal olanın da had safhasıdır.” – Ludwig Andreas Feuerbach
1 Ekim 2017
24 Eylül 2017
17 Eylül 2017
her-an’da yayınlanan ufuk açıcı bir yazı daha, elinize sağlık. Niceliğin nitelik üzerindeki egemenliği arttıkça, insanlık mânâ’dan dolayısı ile de hakikatten uzaklaşmakta malesef.. bakalım gelecek günler neler gösterecek?