

Singulariteryen akım gerçekten göründüğü gibi özgürlükçü mü? Daha önceki yazılardan birinde (serinin 10.yazısında), aslında Singularity’nin metafizik öğelerin arkasına saklanmış tam bir materyalist (maddeci) hareket olduğu üzerinde
Aslolan İnsandır “Maddeci/determinist ayniyet prensibi (aynı sebep her zaman aynı sonucu doğurur ve evrende aynıyla tekrarlar sözkonusudur yaklaşımı), bilimden fazlasıyla yararlanmaktadır. Bilim ise, tecrübelerden yeni dogmalar çıkarır
Değişimin çocuğu İnsan kavramlarla düşünür. Bu dünyaya gelişiyle birlikte kaçınılmaz olarak muhatap olduğu, yüzyüze geldiği, karşılaştığı ve dolayısıyla etkilendiği ve etkileşime girdiği
Transhümanist akımı materyalist olarak nitelendirmek nisbeten kolay olsa da, Singularity için aynı hükmü aynı kolaylıkla vermek zor. Zira Ray Kurzweil’in öncülüğünü yaptığı bu hareket
Çokluk dünyasında, Bir’in peşinde.. “Kesret” yani çokluk âleminde yaşıyoruz. Renkler, şekiller, sayılar.. meyveler, çiçekler, hayvanlar.. gayeler, hedefler, arzular.. milletler, toplumlar, bireyler gibi sayısız çokluklarla kuşatılmış durumdayız.
İnsanız ve bu alemde zaman ve mekanla sınırlıyız, yani kayıt altındayız. Modern dünyanın çocukları olarak iç sıkıntılarımızın, anguaz ve anksiyetelerimizin, huzursuzluklarımızın temelindeki nedenlerden birisi, aleyhimize gibi gözüken bu duruma karşı etkin bir çözüm
Serinin daha önceki yazılarında Ray Kurzweil gibi singülariteryenlerin insan beynine takıntı derecesinde odaklandıklarından bir parça bahsetmiştim. (Örneğin Kurzweil 2005’te “The Singularity is Near” adıyla yayınlanan, 2016’da Türkçe’ye “İnsanlık 2.0: Tekilliğe Doğru Biyolojisini Aşan İnsan” adıyla …
“Ahmed Arvasi, Cumhuriyet dönemi Türk toplumunun yetiştirdiği dikkate değer bir düşünce adamıdır. Fikirlerinin şekillenmesinde aile ortamında aldığı klasik İslam kültürü ve Batı kültürünün sentezi etkin olmuştur. Modern eğitim kurumlarında bir eğitim uzmanı olarak çalışırken
Akıl, felsefe ve dinler tarihi boyunca üzerinde önemle durulan bir konu. Aklın niteliği ve mahiyeti nedir? Sınırları nerede başlar, nerede biter? Kutsal kabul edilmeli midir? İnsanlığın ortak bir aklından söz edilebilir mi? İnsandaki düşünce mekanizması …
“Davamız, insanın haysiyetini korumak ve insanın insanca yaşamasını, yani, orijinal kalmasını, madde ve mana planında bir eşya, bitki ve hayvan derekesine (seviyesine) indirilmemesini temindir. Bu temayül (eğilim), bizim icadımız değil, varlığın bütününe has genel bir …
1 Ekim 2017
24 Eylül 2017
17 Eylül 2017